MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi müdahil ..... Yönetimi ve davalı ..... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... vekili, 1976 yılında davalılar ... ve arkadaşları aleyhine açtığı davada, Aralık 1954 tarih ve 69 nolu tapu kaydının yüzölçümü 75 dönüm ise de sınırları esas alındığında 200-250 dönümlük bir alanı kapsaması nedeniyle bu tapu kaydı kapsamı içinde kalan taşınmazın sınırlarının düzeltilmesi, tescil tapularının batı kısımlarının tashihi suretiyle kısmen iptali, bahsi konu iki parça taşınmazın müvekkili adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında kadastro çalışmaları yapılmış ve ... sırasıyla 22.000 m2, 31.756 m2, 14.180 m2, 11.384 m2 ve 82.400 m2 yüzölçümündeki taşınmazların, Aralık 1954 tarih, 69 nolu tapu kaydı kapsamında olduğu ve davalıların zilyedliğinde bulunduğu, ancak asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğundan malik hanesi boş bırakılmak suretiyle 1990 yılında tespit tutanakları düzenlenerek ve 3402 sayılı Kanunun 5. maddesine göre kadastro mahkemesine gönderilmiş, İmamoğlu Asliye Hukuk Mahkemesince dava dosyası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine devir edilmiştir. Mahkemece, tutanaklar ile dava dosyası birleştirildikten sonra ..... Yönetimi davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiş, hüküm davalı ..... ve müdahil ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 25/12/2001 gün ve 2001/8996 E. - 10048 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Kısa kararla gerekçeli kararın çelişik olması mutlak bozma nedeni oluşturur." denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine, dava konusu parsellerin davalılar ve davacı mirasçıları adına tapuya tesciline, ..... Yönetiminin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalı ..... vekili tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18/10/2004 gün ve 2004/5003 E. - 10511 K. sayılı kararı ile bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan ilk üç keşifte sadece fen bilirkişi dinlenmek suretiyle davaya konu yerler krokiye bağlanmış, 16.06.1989 tarihinde verilen görevsizlik kararından sonra kadastro mahkemesince yapılan 4 ve 5. keşiflerde fen bilirkişi sınırlarının düzeltilmesi istenen Aralık 954 tarih 69 numaralı tapu kaydının dava konusu 130 ada 9, 12, 14 ve 15 sayılı parseller ile 137 ada 11 sayılı parseli ve dava dışı 137 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ile 10 ve 130 ada 7 ile 8 sayılı parselleri de kapsadığını bildirmiştir. Ziraat bilirkişiler taşınmazların 3. sınıf kuru tarım arazisi olduğunu, son keşifte dinlenen uzman orman bilirkişiler kurulu ise taşınmazların tamamının kesinleşmeyen tahdit dışında olduklarını ve 1954 tarihinde çekilen hava fotoğraflarına göre düzenlenen 1956 yılı memleket haritasında ormansız açık alanda, 1969 yılı hava fotoğrafında ve 1991 yılı amenajman haritasında beyaz renkli tarım alanında kaldığını ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu belirtmişler, taşınmazların yerini memleket haritasında işaretlemişlerdir. Ne var ki; taşınmazlardan 137 ada 11 sayılı parselin kuzey yarısı yeşil alanda işaretlendiği halde tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu söylenmişse de rapor içeriği ile harita üzerideki uygulama çelişmiş olup bunun nedeni üzerinde durulup çelişki giderilmemiştir.Somut olayda; asliye hukuk mahkemesinde açılan davanın konusu dava dilekçesine ve aynı mahkemede yapılan keşifte çizilen krokiye göre ve iptali istenen tapu kaydının hudutları itibariyle kapsadığı alan da dikkate alınarak dava şekline göre tapu kaydının kapsamında kalan parsellerin davalı olduğu, tutanaklarının eldeki dava nedeniyle kesinleşmediği kabul edilmeli, o parseller kimin adına tesbit edilmişse, tesbit maliklerine husumet yöneltilerek davaya davalı yanında katılımı ile taraf teşkili sağlanmalı, bundan sonra iddia ve savunmaya göre tarafların delilleri toplanmalı, varsa yazılı delilleri ve tanık listeleri istenmeli, bundan sonra yerel bilirkişi ve fen bilirkişi marifeti ile yapılacak keşifte aralık 1954 tarih ve 69 numaralı tapu kaydının hudut ve miktar olarak kapsamı belirlenmeli, tapu kaydının şark ve şimal hududu kısmen çalı ve çamlık ve sırt okuduğundan, değişir sınırlı olup ancak miktarı ile kapsam tayin edileceği kapsam dışında kalan kısmın doğuda ve kuzeyde bulunan eylemli ormandan açıldığı düşünülmeli, bir bütünü teşkil eden parseller dışında komşu çevre parsellerin tesbit tutanakları getirtilerek, varsa dayanak kayıtları da uygulanmalı, çekişmeli taşınmazların yönünün bu kayıtlarda ne okunduğu krokisinde işaretlenmeli, 137 ada 11 sayılı parselin kuzey yarısının memleket haritasında yeşil alanda kaldığı belirlendiğinden, bu kısmın miktarı fen bilirkişi yardımıyla belirlenmelidir.Resmi belgelerde ormansız açık alanda olup da tapu kaydının kapsamı dışında kalan tarım alanı söz konusu ise; bu yerlerde de 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi koşullarının davacı ve davalıların yararına oluşup oluşmadığı araştırılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilip, 3402 sayılı Kanunun 30. maddesi hükmüne göre oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyuduktan sonra, davacı ... ve müdahil davacı ... İdaresinin davalarının kısmen kabul, kısmen reddine, 130 ada 9 parselin 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 2610 m2'lik kısmının aynı parsel numarası ile davacı ...'nın mirası (32) pay kabul edilerek; ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 19141 m2'lik kısmın orman vasfı ile ..... adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 12 sayılı parselin 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (C=4538 m2+D=3689 m2) harfleri ile gösterilen toplam 8227 m2'lik kısmının aynı parsel numarası ile davacı davacı ...'nın mirası (32) pay kabul edilerek; ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline, (E=238 m2+F=22816 m2) harfleri ile gösterilen 23054 m2'lik kısmının orman vasfı ile ..... adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 14 parselin 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (I) harfi ile gösterilen 12613 m2.lik kısmının aynı parsel numarası ile davacı ...'nın mirası (32) pay kabul edilerek; ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline, (G=1454 m2+H=50 m2) harfleri ile gösterilen 1504 m2'lik kısmının orman vasfı ile ..... adına tapuya kayıt ve tesciline, 130 ada 15 sayılı parselin 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (J) harfi ile gösterilen 10865 m2'lik kısmının aynı parsel numarası ile davacı ...'nın mirası (32) pay kabul edilerek; ... ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline, (İ) harfi ile gösterilen 432 m2'lik kısmının orman vasfı ile ..... adına tapuya kayıt ve tesciline, 137 ada 11 sayılı parselin 03.06.2014 tarihli fen bilirkişi raporunda (M) harfi ile gösterilen 18247 m2'lik kısmının aynı parsel numarası ile davacı ...'nın mirası (32) pay kabul edilerek; Gülsüm Tatlı ve arkadaşları adına tapuya kayıt ve tesciline, (K=1345 m2 +L=38579 m2) harfleri ile gösterilen 39924 m2'lik kısmının orman vasfı ile ..... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm müdahil ..... Yönetimi ve davalı ..... tarafından edilmiştir.Dava, orman kadastrosu ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit ve dava tarihinden sonra 01.05.1990 tarihinde yapılıp, kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B uygulaması vardır. Kesinleşmeyen bu uygulamada çekişmeli taşınmazların tamamı orman tahdit sınırı dışında bırakılmıştır.1) Müdahil ..... Yönetiminin temyiz itirazları yönünden;Mahkemece 08/12/2003 tarih ve 2003/1 E. - 1 K. sayılı kararı ile müdahil ..... Yönetiminin davasının reddine karar verildiği, bu kararın ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmediği ve ..... Yönetimi hakkında verilen red kararının kesinleştiği anlaşıldığına göre, ..... Yönetiminin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.2) Davalı ..... vekilinin temyiz itirazları yönünden; Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, dosya kapsamına göre uyulan bozma kararının gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında, Aralık 1954 tarih ve 69 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı belirlenen, dava dışı 137 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ile 10 ve 130 ada 7 ile 8 sayılı parsellere ait tutanakların davalı hale getirilerek, tespit maliklerinin davaya dahil edilmesi, keşifte aralık 1954 tarih ve 69 numaralı tapu kaydının hudut ve miktar olarak kapsamının belirlenmesi, tapu kaydının şark ve şimal hududu kısmen çalı ve çamlık ve sırt okuduğundan, değişir sınırlı olup ancak miktarı ile kapsam tayin edileceği kapsam dışında kalan kısmın doğuda ve kuzeyde bulunan eylemli ormandan açıldığının düşünülmesi, taşınmazlardan 137 ada 11 sayılı parselin kuzey yarısı memleket haritasında yeşil alanda işaretlendiği ve orman bilirkişi raporunda çelişki oluştuğu ve bu çelişkinin giderilmeden karar verildiği, bu nedenle fen bilirkişiden yeşilde kalan bu kısmın belirlemesinin istendiği ve tapu kaydının kapsamı dışında kalan tarım alanı var ise, bu yerlerde 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi koşullarının davacı ve davalıların yararına oluşup oluşmadığı araştırılması ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerektiği belirtilmesine rağmen, mahkemece, bozma kararı gerekleri yerine getirilmeden hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.Eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.Bu nedenlerle; mahkemece, sınırlarının düzeltilmesi istenen Aralık 1954 tarih 69 numaralı tapu kaydının kapsamında olduğu bildirilen ve dava dışı 137 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9 ve 10 ile 130 ada 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların maliklerine husumet yaygınlaştırılmak suretiyle taraf teşkili sağlanıp, tarafların delilleri sorulup toplanmalı ve Aralık 1954 tarih 69 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığı anlaşılan 130 ada 7, 8, 9, 12, 14 ve 15 ile 137 ada 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak 18/10/2004 gün ve 2004/5003 - 10511 sayılı bozma kararımızda belirtilen eksiklikler yerine getirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; müdahil ..... Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine,2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ..... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 02/06//2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.