MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... vekili tarafından ...... Asliye Hukuk Mahkemesi aracılığı ile kapatılan ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı ve kardeşlerine babalarından kalan ve tapuda kaydı bulunmayan taşınmazlara yönelik olarak açılan men'i müdahale davasının yargılaması devam ederken, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti yapılarak 140 ada 13 parsel, 140 ada 16 parsel ve 193 ada 15 parsel numarası ile kadastro tutanakları düzenlenmiş ve taşınmazların davalı olması sebebiyle 3402 sayılı Kanunun 5. maddesi uyarınca tutanak asılları malik haneleri boş bırakılarak kapatılan ...... Kadastro Mahkemesine gönderilmiş, kapatılan ...... Asliye Hukuk Mahkemesinde yargılaması devam eden men'i müdahale davasında da mahkemece 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verilerek dosya kapatılan ...... Kadastro Mahkemesine gönderilmiş ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 27/3. maddesi uyarınca her iki dosyanın birleştirilmesine karar verilmiştir. Kadastro çalışmaları sonrasında ..... Yönetimi tarafından 140 ada 13 parselin kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı iddiasıyla kapatılan ...... Kadastro Mahkemesinde açılan tespite itiraz davası da hukukî ve fiili irtibat nedeniyle kapatılan ...... Kadastro Mahkemesinde görülmekte olan asıl dava ile birleştirilmiş, ...... Kadastro Mahkemesinin kapatılması nedeniyle ...... Kadastro Mahkemesine devredilen dosyanın yapılan yargılaması neticesinde, davacı ... tarafından açılan davanın kabulü ile dava konusu 140 ada 13, 140 ada 16 ve 193 ada 15 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespit tutanağındaki vasıf ve yüzölçümleri esas alınmak suretiyle .... mirasçıları adına verasete iştirak hükümleri uyarınca tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu 140 ada 16 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki kargir evin ... ve ... tarafından yapıldığı hususunun beyanlar hanesine şerh düşülmesine, davacının müdahalenin meni'ne yönelik talebinin reddine ve birleşen dosya davacısı ..... Yönetiminin 140 ada 13 parsel sayılı taşınmaz bakımından açtığı davanın reddine karar verilmiş; hüküm, ..... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 6831 sayılı ..... Kanununa göre orman kadastrosu ve aynı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulama çalışmaları 1982 yılında yapılmış olup 23.05.1983 tarihinde askı ilânına çıkarılmış, aynı Kanunun 2/B madde uygulama çalışmaları ise 1984 yılında yapılmış olup 23.10.1985 tarihinde askı ilânına çıkarılarak kesinleşmiştir. Aynı yerde arazi kadastro çalışmaları ise 2007 yılında yapılarak 29.06.2007-31.07.2007 tarihleri arasında askı ilânına çıkarılmış olup 01.08.2007 tarihinde kesinleşmiştir.İncelenen dosya kapsamına göre, her ne kadar, davacı ve kardeşlerine babalarından kalan ve tapuda kaydı bulunmayan taşınmazlara yönelik olarak dava konusu taşınmazların bulunduğu yerde kadastro tespiti yapılmadan önce, davacı ... vekili tarafından davalı kardeşi Ahmet Neşet Yılmaz'a karşı kapatılan ..... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan men'i müdahale davasının yargılaması devam ederken, dava konusu taşınmazların kadastro tespiti yapılarak 140 ada 13, 140 ada 14 ve 193 ada 15 parsel numarası ile kadastro tutanakları düzenlenerek ve malik haneleri boş bırakılarak Kadastro Mahkemesine devredilmiş ve bu dava ile birleşen men'i müdahale davası yönünden taraflar arasında mirastan kaynaklı elbirliği mülkiyeti bulunduğu gerekçesiyle men'i müdahale talebinin reddi yönünde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, Kadastro Mahkemesine devredilen tutanaklara ilişkin dava yönünden, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 26, 27 ve 30/2. maddelerinde kadastro tespit tarihinden önce dava konusu olan taşınmazlar hakkında ne gibi işlem yapılacağı gösterilmiştir. Bu durumda, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2 maddesi gereğince .... davaya dahil edilerek ve husumet yaygınlaştırılarak taraf teşkili sağlanmalı, tarafların gösterecekleri deliller ile mahkemece re'sen lüzum görülen diğer deliller de toplanıp dava konusu taşınmazın gerçek hak sahibi adına tesciline karar verilmesi gerekmekte iken .... davaya dahil edilmeden ve taraf teşkili sağlanmadan işin esası incelenip yazılı olduğu gibi karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.Ayrıca, yargılama esnasında dahili davalı olarak davaya dahil edilen ve karar başlığında mirasçı olarak belirtilen ..... adına çıkarılan gerekçeli karar ekli tebligat, muhtar beyanına göre şahsın ölü olduğu şerhi ile iade edilmiş ancak, dosya arasında yer alan nüfus kayıt örneğinde .....'ın ölü olduğuna dair kaydın düşülmemiş olup, ölüm araştırması yapıldığına dair kayıt düşüldüğü ve yine gerekçeli kararın tebliğine ilişkin tebligat evrakı üzerine de ölüm araştırmasının devam ettiğinin şerhedilmiş olduğu görülmüştür. Bu durumda mahkemece .....'ın ölüm araştırmasının sonucu ve ölmüş ise ölüm tarihi belirlenerek veraset ilamına göre tespit edilecek mirasçılarına gerekçeli kararın tebliğ edilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmiş olması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ..... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.