Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 504 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10033 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi, dava dilekçesi ile; ... İlçesi, ... Mahallesinde bulunan 428 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalı ... adına kayıtlı olmasına rağmen, taşınmazın koordinatlarla belirtilen kısmının yörede 2005 yılında yapılıp kesinleşen orman sınırları içerisinde kaldığını ileri sürerek, bu kısmın davalı adına olan tapu kaydının iptali ve orman vasfıyla Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın kabulüne dava konusu parselin krokide (A) harfi ile gösterilen 16,84 m²'lik kısmının ifraz edilerek orman vasfıyla Hazine adına tesciline, bu kısma davalının müdahalesinin önlenmesine, Hazineye yönelik davanın husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiş; davacı ... Yönetimi ve davalı ... tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.10 2013 tarih ve 2013/4282 E. - 9202 K sayılı kararı ile hükmün kısmen onanmasına kısmen bozulmasına karar verilmiştir.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davacı ... Yönetiminin, davalı Hazine aleyhine açılan davanın, husumet nedeniyle reddine ve lehine vekâlet ücreti takdirine ilişkin temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına göre, tapu kaydında dava konusu taşınmazın kısmen 2/B alanında kaldığına ilişkin şerh bulunsa da, davacı tarafından dava dilekçesinde, taşınmazın 2/B alanında kalan kısmına dava açılmayıp, orman sınırı içinde kalan kısmına dava açıldığından, dava dilekçesinde Hazineye husumet yöneltilmesi doğru değildir. Bu nedenle, Hazine hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddine karar verilerek, lehine vekalet ücreti takdir edilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına,Davalının, tapu iptali ve tescil davası yönünden temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 16.84 m²lik kısmının orman tahdit hattı içinde kaldığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tapu iptali ve tescil davası yönünden hükmün onanmasına,Davalının, elatmanın önlenmesi ve kal davası yönünden temyiz itirazları bakımından; dava konusu taşınmazın, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmaza haksız elatma söz konusu olmadığından, Orman Yönetiminin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davalının taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir. Ayrıca, taşınmazın üzerinde muhtesat olup olmadığı belirlenmeden kal kararı verilmesi de doğru olmadığından usûl ve kanuna aykırı olan hükmün bozulmasına, …" denilmiştir.Mahkemece, men'i müdahale ve kal' yönünden bozmaya ilişkin ilâma uyularak yapılan yargılama sonucu; Yargıtay kararından önce orman vasfıyla tesciline karar verilen ve (A) harfi ile gösterilen 16,84 m² kısma ilişkin temyiz isteminin reddedildiği gerekçesi ile bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına; dava konusu parselin ifrazına karar verilen kısma yönelik vaki müdahalenin men'i ve kal'ine yönelik talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından müdahalenin men'i ve kal'ine yönelik verilen red kararı temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan taşınmaza yönelik açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 02.12.2005 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 29/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.