Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 496 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9043 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R... Köyü 105 ada 31 parsel sayılı 3018 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle vergi kaydı ve zilyetliğe dayalı olarak ... adına tespit ve tescil edilmiştir..Davacı ... vekili dava dilekçesinde özetle;... Köyünde bulunan 105 ada 31 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olup, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca kişiler adına tescil edilmesi ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığını ileri sürerek, davalı adına yapılan tapu kaydının iptali ile taşınmazın orman vasfıyla ... adına kayıt ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılıp 24.11.1992 - 24.12.1992 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu bulunmaktadır.Mahkemece dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmişse de yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur.Şöyle ki; dava konusu taşınmaza komşu olan 105 ada 18 ve 33 sayılı parsellere ait kadastro tespit tutanakları, tespit dayanağı belgeler, tapu kayıtları ve davalı ise dava dosyaları dosya arasına alınmamış, taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı denetlenememiştir. Ayrıca, mahkemece yapılan keşif sonucu orman bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda, taşınmazı komşuları ile birlikte gösterir kadastro paftası ile memleket haritası ölçekleri eşitlenerek çakıştırma yapılmamış olduğundan rapor içeriği de denetlenememiştir.O halde; mahkemece, dava konusu taşınmaza komşu olan 105 ada 18 ve 33 sayılı parsellere ait kadastro tutanak suretleri, tespit dayanağı belgeler, tapu kayıtları ve davalı ise dava dosyaları, taşınmazın bulunduğu yeri komşuları ile birlikte gösterir kadastro paftası, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, dava konusu taşınmazın orman içi açıklık olup olmadığı değerlendirilmeli ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ:Yukarda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 29/01/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.