Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve davalı mirascısı ..... ..... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı Orman Yönetimi, 14.11.1963 tarihinde Demirci Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dilekçede, davalı ..... .....'ın oğlu olan ..... .....'ın ormandan ağaç kesmek suçundan dolayı Sulh Ceza Mahkemesinin 1954/291 Esaslı dava dosyasında yargılandığı, ancak ceza davası devam ederken yörede genel arazi kadastrosu yapılarak suça konu yerin 237 parsel nosu ile davalı ..... ..... adına tespit ve tescil edildiği, taşınmazın tamamının orman olduğu ileri sürülerek tapunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tescili istenmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne, taşınmazın (A) ile işaretli 12114 m2'lik bölümünün tapusunun iptali ve orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve dahili daval?? ..... ..... tarafından temyiz edilmiştir.Çekişmeli 237 sayılı parsel ..... Birliği, ...... mevkiinde 44200 m2 miktar ve tarla niteliği ile 202 nolu vergi kaydına dayanılarak 1957 yılında davalı .... ..... adına tespit ve tescil edilmiştir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede dava tarihine kadar orman kadastrosu yapılmamıştır.1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda taşınmazın 12114 m2'lik (A) bölümünün eylemli biçimde orman olduğu saptandığına göre, davalı mirascısı .... .....r'ın temyiz itirazlarının reddi ile bu bölüme yönelik hükmün onanması gerekmiştir.2) Orman Yönetiminin (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince;Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ait en eski tarihli, orijinal renkli (elle boyama olmayan) ve kenar işaretleri taşıyan memleket haritası örneği getirtilmemiş, bu haritanın ölçeği arazi kadastro paftasının ölçeğine, paftanın ölçeği ise memleket haritasının ölçeğine çevrilerek birbiri üzerine ablike edilmemiş, çekişmeli taşınmazın konumu bu şekilde gösterilmemiştir.Kaldı ki; raporda (B) bölümünün % 15 eğimli, üst tabakada ahlat ve palamut meşeleri olan bir yer olduğu, toprağının da uzun yıllar kullanılması nedeniyle orman toprağı niteliğini yitirdiğinden sözedilmesine karşın sonuçta orman olmadığı açıklanmıştır. Rapor bu hali ile kendi içinde çelişkili ve yetersizdir.Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişinin temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın (A) bölümüne yönelik hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davalı gerçek kişiye yükletilmesine,2) Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin (B) bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile bu bölümle ilgili hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 19/04/2005 günü oybirliğiyle karar verildi.