Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 490 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 12813 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki tapu iptali ve tecil davasının yapılan duruşması sonunda, kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve davalılardan Emine Şimşek tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında .... Köyü 2431 parsel sayılı 22750 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Ekim 1944 tarih 41 numaralı tapu kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle gerçek kişiler adlarına tespit ve tapuya tescil edilmiştir. Daha sonra 2001 yılında 3427 ve 3428 parsellere ifraz edilmiştir. 3427 parsel 659.14 m2 tarla niteliği ile ..... ..... ve arkadaşları adlarına tapuda kayıtlı olup 6831 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince, Hazine adına OS dışına çıkarılan sahada kaldığı yolunda şerh bulunmaktadır. 3428 parsel ise 22090.86 m2 tarla niteliği ile İhsan Akyürek adına kayıtlıdır. Hazine bu parsellerin Hazine adına OS dışına çıkarılan yerlerden oldukları iddiası ile tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece 3428 parselle ilgili davanın reddine, 3427 parsele ait tapunun iptaline, 6831 Sayılı Yasanın 2/B madde gereğince OS dışına çıkarılan saha olduğu belirtilerek Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Hazine ve davalılardan .... .... tarafından temyiz edilmiştir. Dava tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 21.05.1948 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 3302 Sayılı Yasaya göre 09.09.1991 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu ...... Devlet Ormanı ismiyle 3116 Sayılı Yasa hükümleri uyarınca yapılıp 1/10000 ölçekli haritası düzenlenerek sonuçları .....Köyünde 21.05.1948 tarihinde ilan edilip kesinleşmiş ve daha sonra kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde kalan taşınmazların tümü orman niteliğiyle Hazine adına, Nisan 1954 tarih 11 numarada 1315 hektar yüzölçümü ile tapuya tescil edilmiş, 1988 yılında yapılan ve 09.09.1991 tarihinde ilana çıkartılan çalışma ile ilk orman kadastrosunun aplikasyonu yapılmıştır. Karara dayanak alınan uzman bilirkişi Orman Yüksek Mühendisi ...... ..... ve Harita Mühendisi ..... .... .... tarafından düzenlenen rapor ve krokisinde davaya konu 3428 parselin kesinleşen tahdit haritasında orman tahdit sınırları dışında 3427 parselin 2/B alanında olarak irtibatlı krokide gösterilmiş ise de, aynı krokide çekişmeli taşınmazların konumu 1948 yılındaki ilk orman kadastrosuna ilişkin tutanaklar ile haritası ve orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra oluşan Nisan 1954 tarih 11 numarada kayıtlı orman tapusunun hudutları zeminde saptanmak suretiyle arazi kadastrosu haritası ayrı ayrı irtibatlandırılmamıştır. Bu durumda, çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu ve zilyetlik nedeniyle mülkiyetinin davalı gerçek kişiye ait olup olmadığının saptanması gerekir. Ne var ki; mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve uygulama yeterli değildir. Tespit dayanağı olan Ekim 1944 tarih 41 sayılı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilmediği, varsa harita ve krokisi, kroki yok ise; tapu kaydı hudutlarının kapsadığı alan belirlenmediği gibi, 1975 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında revizyon gördüğü parseller ile şimdiki arazi kadastrosu sırasında revizyon gördüğü parsellerin tamamının bir bütün halinde krokide gösterilmediği gözlenmektedir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle; öncelikle, mahkemece çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında yapılıp 1948 yılında ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ve 1988 yılında yapılıp 1991 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasına ilişkin aslına göre renklendirilmiş ve orman sınır noktalarının açıkça okunabildiği onaylı ilk tahdit ve aplikasyon haritaları ile tutanakları Orman Yönetiminden getirtilerek dosya içine konulmalıdır. Ayrıca; ...... Köyü 3427 ve 3428 sayılı parseller ve çevresini gösteren paftanın dosyaya getirtilmesi, kadastroda çekişmeli taşınmaza revizyon gören Ekim 1944 tarih 41 numaralı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittilerinin ve varsa haritasının ya da krokisinin çıkartılması, 02.02.1942 tarih ve 4183 numaralı kanunla 84 aileye satış işlemine ilişkin satış işlemlerinin dayanak kayıtlarının ve İstanbul Vakıflar Başmüdürlüğünün 23.10.1969 tarih ve Emlak B.42/21279-2 sayılı ve 1 numaralı parsel tutanağının ve yazı eklerinin yerlerinden getirtilerek dosyaya konulması,. ..... İlçesi ...... Köyüne ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının orijinal-renkli onaylı örneklerinin ilgili yerlerden getirtilerek dosyaya konulması gerekir. Bundan sonra, mahkemece önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ile harita mühendisi ya da kadastro fen elemanından oluşturulacak bilirkişi kurulu ile yapılacak keşifte, 1943 yılında 3116 Sayılı Yasaya göre yapılarak 1948 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları yerel bilirkişilerin yardımı ve uzman bilirkişilerin eliyle, ilk orman kadastrosundaki ölçü teknikleri ile zemine uygulanıp, zeminde bulunacak baş noktadan hareketle tutanakta yazılı açı ve mesafeler okunup ölçülerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin orman sınır noktalarının tamamı birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı belirlenmelidir. Orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunmaması halinde ise, nedeni üzerinde durularak yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunmayan bu noktaların yerleri, zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları ve çalışma tutanakları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman kadastro tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek, orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattına göre birer birer arazide bulunup röperlenmelidir. Daha sonra, kesinleşen orman kadastrosuna göre Nisan 1954 tarih 11 numarada 1315 hektar yüzölçümü ile tapuya tescil edilmiş bulunan orman tapusu uygulanarak hudutları itibariyle kapsadığı alan saptanmalıdır. 1943-1948 yılı orman kadastrosu ve sonrasında oluşan orman tapusu zemine uygulandıktan sonra bu defa aynı yöntemle 1988 yılında yapılıp 1991 yılında ilan edilen ilk tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulanmasına ilişkin harita ve tutanaklar zemine uygulanmalı, haritalar arasında farklılık var ise bu farklılığın nereden kaynaklandığı belirlenmelidir. Bilirkişi kuruluna, çekişmeli taşınmazın 3116 Sayılı Yasaya göre yapılan 1948 tarihli orman kadastro haritasına, Nisan 1954 tarih 11 numaralı orman tapusuna ve 1991 yılında ilan edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasından sonra düzenlenen haritaya göre konumunu gösteren ve her üç belge ile irtibatlı ve ayrı renklerde işaretli kesinleşmiş orman kadastro haritası, orman tapusu ve aplikasyon haritasının, 1975 yılındaki ve 1999 yılındaki arazi kadastro paftaları ile ölçekleri özel aletlerle denkleştirilerek, ölçekli kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın orman kadastrosuna göre konumu, tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilerek kadastro paftası ile çakıştırılmalı, bu şekilde duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalıdır. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazların orman sınırı dışında kalan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, tapu ya da zilyetlik nedenine dayalı olarak davalı gerçek kişinin mülkiyetinde olup olmadığının saptanması gerekeceğinden, tespit tutanağının dayanağı 10.10.1944 tarih 41 numaralı tapu kaydına ait varsa harita, plan ve kroki öncelikle 3402 Sayılı Yasanın 20/a maddesi uyarınca zemine uygulanarak harita ya da plandaki sınırlarına itibar edilmeli, tapu kaydı harita, plan ya da krokiye dayanmıyorsa 3402 Sayılı Yasanın 20/C, 21 ve 32/3 maddeleri gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle hudutları zemine uygulanmalı ve kapsamı belirlenmeli, bilirkişilere tapu kaydının 1975 yılındaki arazi kadastrosunda revizyon gördüğü taşınmazlar ile 1999 yılındaki arazi kadastrosunda revizyon gördüğü taşınmazların tamamı tapu kaydı hudutları ile irtibatlandırılarak geniş kroki üzerinde görülecek biçimde birleşik kroki çizdirilmeli, çekişmeli taşınmazın tespit dayanağı, tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalıdır. Davaya konu taşınmaz tespit dayanağı tapu kaydı kapsamı dışında ise, 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddelerinde hükme bağlanan kazanma koşullarının davalı gerçek kişiler yararına gerçekleşip gerçekleşmediği açısından taraflardan bu konudaki delilleri sorulup araştırma yapılmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Anılan yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve davalı ..... ....'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ..... ....'e iadesine 31/01/2006 günü oybirliğiyle karar verildi.