Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 4874 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 5676 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında ... köyü, 106 ada 162 parsel sayılı 1265,96 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tarla vasfı ile ... adına tespit edilmiştir. Davacı ... , ... ilçesi, ... köyünde bulunan dava konusu 106 ada 162 parsel sayılı taşınmazın davalı ... adına tespit edildiğini, itiraza konu yer için kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açtıklarını bu davanın derdest olduğunu, dava konusu 106 ada 162 parsel sayılı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu belirterek davalı adına yapılan tespitin iptalini ve dava konusu taşınmazın orman niteliği ile adına tescilini talep ve dava etmiştir.Mahkemece davacının davasının reddine, dava konusu taşınmazın ... mirasçıları adına payları oranında tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve dava tarihi itibariyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.Mahkemece dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmişse de; yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan hüküm kurulmuştur. Şöyle ki; davacı ... dava dilekçesinde, 12.12.2005 tarihinde (kısmî ilân süresi içinde) kadastro mahkemesinde dava açtıklarını ve bu davanın derdest olduğunu da belirtmek sureti ile 106 ada 162 sayılı parsele karşı ayrıca genel ilân süresi içerisinde temyize konu bu davayı açmıştır.Dairece temyiz incelemesi sırasında dosya iade edilerek dava konusu taşınmazın kısmî ilân süresi içerisinde dava edilen taşınmazlardan olup olmadığı, aynı taşınmaz için başka dava bulunup bulunmadığı belirlenmek istenmişse de; ... tarafından hem kısmî ilân süresi içerisinde hem de genel ilân süresi içerisinde aynı taşınmazlar için birden çok dava açıp, mahkemelerce de davaların çok kez birleştirilmesine ve tefrikine karar verildiğinden bu husus açıklığa kavuşmamıştır.Dava konusu taşınmaz 106 ada 2 nolu orman parseline sınır olup, dava konusu taşınmazın çevresindeki taşınmazlar için kısmî ilân süresi içinde dava açılmış, 106 ada 103 sayılı parselin kişiler adına tesciline, 106 ada 163 sayılı parselin orman vasfı ile tesciline karar verilmiş, bir kısım parseller ise halen davalıdır. Mahkemece karar verilirken komşu taşınmazlara ait dava dosyaları dosya arasına alınmamış, eksik inceleme ile hüküm kurulmuştur.Açıklanan sebeplerle mahkemece dava konusu 106 ada 162 sayılı parsel için kısmî ilân süresi içinde dava açılıp açılmadığı, hem ...nden sorulmak hem de mahkeme kaleminden araştırılmak sureti ile belirlenmeli, dava konusu taşınmaz için kısmî ilân süresi içinde dava açıldığı belirlendiği takdirde, kadastro sırasında taşınmaz için yapılan malik tespiti hüküm ifade etmeyeceğinden mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re'sen belirlenerek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebileceğinden ve köy tüzel kişiliği davaya dahil edilmeli, deliller toplanarak sonuca göre karar verilmelidir.Yapılan araştırma sonucu dava konusu taşınmazın kısmî ilân süresi içinde dava edilmediği anlaşıldığı takdirde ise; çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak orman ve ziraat bilirkişi raporlarında, taşınmaz üzerinde 10 ve 12 yaşlı dağınık halde meşe, kuşburnu, alıç, tek yıllık otsu bitkiler bulunduğu, taşınmazın 15-20 yılı aşkın süredir ekilip biçilmediği açıklandığına ve keşifte dinlenen mahallî bilirkişilerin, taşınmazın yaklaşık 15 yıldır kullanılmadığını bildirdiklerine göre taşınmazın eylemli durumu itibari ile orman sayılan yerlerden olup olmadığının ve komşu taşınmazlar ile dava konusu taşınmazın karşılaştırmalı olarak eylemli durumunun belirlenmesi için fen, orman ve ziraat bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, komşu taşınmazlara ait dava dosyaları da değerlendirilerek taşınmazın belirlenecek niteliğine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.