MAHKEMESİ : Kahramanmaraş Kadastro MahkemesiTARİHİ : 22/01/2014NUMARASI : 2012/39 - 2014/10Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi ve müdahil Hazine vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında K.. Köyü ..ada 5 parsel sayılı 8499,25 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliği ile belgesizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Kadastro Komisyon kararı ile davalılar adına tesbit edilmiştir.Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman olduğu iddiasıyla dava açmış; Hazine ise, taşınmazın orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemi ile davaya katılmıştır. Mahkemece, davacı Orman Yönetimi ve müdahil davacı Hazinenin davasının reddine, dava konusu parselin komisyon kararında olduğu gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve müdahil Hazine vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, E... Köyü orman kadastrosu ile birlikte yapılmış, 10/07/2006 - 10.01.2007 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiş, çekişmeli parsel orman alanı dışında bırakılmıştır.Keşifte görev alan ziraat bilirkişisi raporuna göre, dava konusu taşınmazın 1956, 1988 ve 2002 tarihli memleket haritalarında tarımsal faaliyet olmayan açık alanda kaldığı, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu bildirilmiştir. Mahalli bilirkişi ve tanıklar, taşınmazın eskiden beri tarım arazisi olarak kullanıldığını bildirmişler, ancak kaç yıldır kullanıldığını, tam olarak bildirmemişlerdir. Orman bilirkişi davalı taşınmazın, 1956, 1988 ve 2002 tarihli memleket haritalarında tarımsal faaliyet olmayan açık alanda kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğunu bildirmiştir. Mahkemece memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek, bilirkişilere incelettirilmediği için, taşınmazın öncesi hakkında tam kanaat edinilemeden karar verilmiştir. Açıklanan nedenlerle, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait 1956, 1988 ve 2002 tarihli memleket haritalarının yapımına esas alınan hava fotoğrafları getirtilerek, önceki bilirkişiler dışında bir orman, bir fen ve bir ziraat bilirkişisi yardımıyla mahkemece yeniden yapılacak keşifte; orman ve ziraat bilirkişi tarafından hava fotoğrafları incelenerek, dava tarihinden geriye doğru 20 yıl önceki hava fotoğraflarında taşınmazın tarımsal amaçlı kullanılıp kullanılmadığı araştırılarak, hava fotoğrafları ile pafta çakıştırılarak taşınmazın gösterildiği denetime elverişli açıklamalı rapor düzenlenmeli, mahallî bilirkişi ve tanıklardan, zilyetlik durumu ve tarım arazisi olarak kullanılıp kullanılmadığı ve kaç yıldır tarımda kullanıldığı sorularak, tam ve kesin olgulara dayalı beyanlar alınmalı, ziraat bilirkişisi tarafından toprak örnekleri alınarak, bilimsel analizleri yaptırılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde toprak örnekleri alınarak, bilimsel analizleri yaptırılarak kaç yıldır tarımda kullanıldığı konusunda rapor alınmalı, 3402 sayılı Kanunun 14/1. maddesinde yazılı 40 ve 100 dönüm kısıtlama araştırmasının aynı maddenin 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen ikinci fıkrası hükümleri dikkate alınarak yapılacağı düşünülerek, adına tescil kararı verilecek kişi ya da kişiler ile diğer mirasçılar ve onların miras bırakanları ve satın alınan kişiler yönünden aynı çalışma alanı içinde belgesizden zilyetliğe dayalı olarak tesbit ve tescil edilen taşınmaz olup olmadığı, varsa cinsi, parsel numaraları ve miktarı, tapu ve ilgili kadastro müdürlüklerinden ve yine, aynı kişiler tarafından açılan tescil davası olup olmadığı hukuk mahkemesi yazı işleri müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak gerektiğinde tesbit tutanak örnekleri ve tapu kayıtları ya da tescil dava dosyaları getirtilip incelenmeli, dava konusu taşınmazın sulu ya da kuru tarım arazisi olup olmadığı konusunda (5403 sayılı Kanunun 3/j maddesi ile Taşınmaz Malların Sınırlandırma Tesbit ve Kontrol İşleri Hakkındaki Yönetmeliğin değişik 10. maddesinin ikinci fıkrası hükümlerine göre, sulu tarım arazisi: tarım yapılan bitkilerin büyüme devresinde ihtiyaç duyduğu suyun, su kaynağından alınarak yeterli miktarda ve kontrollü bir şekilde karşılandığı araziler olarak açıklandığından) ziraat mühendisinden kanunun amacına uygun rapor alınmalı, bundan sonra toplanan delillerin tümü birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi ve müdahil Hazine vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/04/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.