Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 471 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 8619 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki orman kadastrosuna ve orman kadastrosuna itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi ve davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi,... Köyünde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman Kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak dava dilekçesine ekli paftada 24 ve 25 ile gösterilen alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını ileri sürerek, bu alanın orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle Hazine adına tescili isteğiyle Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında, dava konusu taşınmazın tesbit tutanağı düzenlenip malik hanesi açık bırakılarak mahkemeye gönderilmiş, mahkemece; tutanak iktisabında zilyet olarak ismi yazılı kişi davaya dahil edilip taraf oluşturulduktan sonra, dahili davalı ..., ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, asıl davada dahili davalı ... dışındaki diğer dahili davalılar ve Hazine aleyhine açılan davanın kabulüne ve 06.08.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 116 ada 1 nolu parselin (a1) ile gösterilen 405,70 m²'lik kısmı, 116 ada 8 nolu parselin (a) ile gösterilen 21713,40 m²'lik kısmı, 116 ada 9 nolu parselin (a) ile gösterilen 452,98 m²'lik kısmı, 118 ada 1 nolu parselin (a) ile gösterilen 2129,18 m²'lik kısmı, 118 ada 2 nolu parselin (a) ile gösterilen 1080,95 m²'lik kısımlarının kadastro tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, birleşen davada Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine, bu davalılar yönünden yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, Hazine zorunlu hasım olduğundan lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, dahili davalı ... dışındaki diğer dahili davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne ve 13.08.2009 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde 116 ada 1 nolu parselin (a2) ile gösterilen 2301,27 m² ve 116 ada 2 nolu parselin (a) ile gösterilen 126,04 m²'lik kısımlarının kadastro tesbitlerinin iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, parsellerin kalan bölümü hakkında hüküm kurulmamıştır. Davacı ... Yönetimi ve davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 30.09.2010 tarih ve 2010/7951 E., 2010/11498 K. sayılı kararı ile hüküm, Hainenin vekalet ücretine ilişkin temyizi yönünden reddedilmiş, Hazinenin diğer temyiz itirazları ile Orman Yönetiminin temyiz itirazları yönünden bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: [Mahkemece, dava konusu taşınmazların tutanağın edinme sütununda isimleri yazılı davalı kişiler tarafından zilyet olarak kullanıldığı, bu nedenle Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine husumet yöneltilemeyeceği ve çekişmeli 116 ada 1, 2, 8 ve 9 nolu, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin (c) ile gösterilen bölümlerinin dava konusu edilmediği gerekçeleriyle Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliği aleyhine açılan davanın husumet nedeniyle reddine ve sadece 116 ada 1, 2, 8 ve 9 nolu, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin (a), (a1) ve (a2) ile gösterilen bölümleri hakkında hüküm kurulmuşsa da, yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4/3. maddesi uyarınca yapılan orman kadastrosunda 6831 ve 3402 sayılı kanunlar hükümleri iç içe ve birlikte uygulandığından orman sınırları dışında bırakılan taşınmazlar hakkında 3402 sayılı Kanunun 26/4. maddesi gereğince henüz olumlu tesbit tutanağı ve haritası düzenlenmemiş olmakla birlikte orman olmadığı konusunda "olumsuz tutanak ve harita düzenlendiği" kabul edilip, 6831 sayılı Kanunun 11/1. maddesi gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağı Çevre ve Orman Bakanlığının (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ya da Orman Genel Müdürlüğünün otuz günlük kısmî ilân süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceği, açılacak bu davada yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği nedeniyle bu davada husumet Hazine veya taşınmazın içinde bulunduğu Köy Tüzel Kişiliği ya da davaya konu taşınmazlara zilyet olanlara yöneltilebileceği dikkate alınarak mahkemece, kendilerine husumet yöneltilerek dava açılan özel ya da tüzel kişilerin gerçek hak sahibi olmadığı gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verilemeyeceği, ancak yapılacak uygulama ve inceleme sonucunda dava konusu yerin orman olduğu belirlenirse, bu durumda kanunî hasım olan Hazine, ... (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve Köy Tüzel Kişiliğine yargılama gideri ve vekalet ücreti yükletilemeyeceği düşünülerek, dava dilekçesinde niteliği bildirilen taşınmazların tesbit tutanağının, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle düzenlenip gönderildiği ve kamu düzeni nedeniyle, kadastro hâkimi düzenli sicil oluşturmakla görevli olduğundan, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan bölümleri üzerinde kim ya da kimlerin ne zamandan beri zilyet ettiği, onlar yararına kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenerek bu bölümün kim ya da kimler adına kaç pay oranıyla adına tescil edileceğinin kararda gösterilmesi] gereğine değinilmiştir. Mahkemece; çekişmeli 116 ada 2 ve 8, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin, (a) ve (Ac) ile gösterilen, 116 ada 1 nolu parselin (a1) ve (Ac) ile gösterilen, 116 ada 9 nolu parselin (a) ile gösterilen, 116 ada 1 nolu parselin (a2) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden oldukları gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tesciline, 116 ada 8 nolu parselin (c) ile gösterilen 4269,17 m² yüzölçümlü bölümünün tarla niteliği ile Hazine adına, 116 ada 1 nolu parselin (c) ile gösterilen 4977,10 m2 yüzölçümlü bölümünün... adına, 116 ada 9 nolu parselin (c) ile gösterilen 17271,64 m² yüzölçümlü bölümünün ... adına, 118 ada 1 nolu parselin (c) ile gösterilen 1646,13 m² yüzölçümlü bölümünün, 118 ada 2 nolu parselin (c) ile gösterilen 6684,72 m² yüzölçümlü bölümünün ... adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından çekişmeli parsellerin (c) ile gösterilen bölümlerine yönelik olarak, davalı Hazine tarafından 116 ada 8 nolu parsele, çekişmeli parsellerin gerçek kişiler adına tescile karar verilen (c) ile gösterilen bölümlerine, vekalet ücretine ve resen tespit olunacak hususlara yönelik olarak temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tesbitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmıştır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda temyize konu 116 ada 8 nolu parselin (a) ve (Ac) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu, (c) ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu, 116 ada 1 ve 9, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin (c) ile gösterilen bölümlerinin orman sayılmayan yerlerden olduğu, adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu ayrıca tutunulan tapu kaydının 116 ada 1 ve 9 nolu parselleri de kapsadığı belirlenerek, yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; 06.08.2009 havale tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokiye göre, çekişmeli 116 ada 1 nolu parselin (a1) ve (a2) ile gösterilen, 116 ada 9, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin (a) ile gösterilen, 116 ada 2 nolu parselin (a) ile gösterilen bölümlerine yönelik mahkemenin 2008/24 E. - 2010/54 K. sayılı kararı kesinleştiği halde, yeniden hüküm kurulmuş olması ve hüküm yerinde "tespitin iptali" yerine "tutanağın iptali" denilmiş olması doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün (A) bendinin 6. fıkrasının çıkartılarak bunun yerine 6. fıkra olarak, "116 ada 1 nolu parselin (a1) ve (a2) ile gösterilen, 116 ada 9, 118 ada 1 ve 2 nolu parsellerin (a) ile gösterilen, 116 ada 2 nolu parselin (a) ile gösterilen bölümlerine yönelik mahkememizin 2008/24 E. - 2010/54 K. sayılı kararı kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, ... İli,... İlçesi,...Köyü .. mevkiinde bulunan, 17/10/2011 havale tarihli harita mühendisi bilirkişisinin rapor ve krokisinde, 116 ada 1 sayılı parselin (Ac) harfi ile gösterilen 1505,79 m² yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla ... adına, (c) harfi ile gösterilen 4977,10 m² yüzölçümlü bölümünün dahili davalı.... adına, 116 ada 9 sayılı parselin (c) harfi ile gösterilen 17271,64 m² yüzölçümlü bölümünün dahili davalı ... adına, 118 ada 1 sayılı parselin (Ac) harfi ile gösterilen 1340,15 m² yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla ... adına, (c) harfi ile gösterilen 1646,13 m² yüzölçümlü bölümünün dahili davalı ... adına, 118 ada 2 sayılı parselin (Ac) harfi ile gösterilen 1108,26 m² yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla ... adına, (c) harfi ile gösterilen 6684,72 m² yüzölçümlü bölümünün dahili davalı ...... adına tapuya tesciline" cümlesinin yazılması, hükmün (B) bendinin 5. fıkrasının çıkartılarak, bunun yerine 5. fıkra olarak, "... İli, ... İlçesi, ...Köyü... Mevkisinde bulunan 116 ada 2 sayılı parselin (Ac) harfi ile gösterilen 1378,28 m² yüzölçümlü bölümünün orman vasfıyla ... adına, (c) harfi ile gösterilen 11166,03 m² yüzölçümlü bölümünün dahili davalı ...... mirasçıları olan ...,... ...,......, ... adına verâset ilâmındaki iştirak hisseleri oranında tapuya tesciline" cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 29/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.