Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 4586 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9199 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ve ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A RDavacı vekili 11/05/2012 tarihli dava dilekçesi ile ... köyü 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 2/B maddesi ile orman sınırları dışına çıkarılan alanlar ile bir bütün olarak ... Kadastro Birimi tarafından yapılan 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesi ile kullanıcısı davalı ... köyü tüzel kişiliği olarak belirtilerek tarla vasfı ile adına tespit gördüğünü, ancak İdare tarafından yapılan incelemede parselin eylemli orman olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek, dava konusu 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin iptal ile dava konusu taşınmazın orman vasfı ile adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesindeki davalı ... adına konulan, kullanıcı şerhinin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece; davanın kabulü ile dava konusu ... ili, ... ilçesi, ... köyü, 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının ve beyanlar hanesindeki, 2/B şerhi ile taşınmazı kulananın ... oğlu ...'e aittir şerhinin iptaline, ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkii, 144 ada 1 parsel sayılı taşınmazın orman niteliğinde adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Kanunun Ek 4. maddesi gereğince açılan kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, 1949 yılında 3316 sayılı Kanun uyarınca orman kadastrosu yapılarak kesinleşmiş ve 1978 yılında; 6831 sayılı Kanunun, 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması ve aplikasyon çalışmaları ile herhangi bir nedenle orman sınırları dışında kalan ormanların kadastrosu yapılarak 12.03.1979 tarihinde ilân edilmiştir. 1984 yılında ise, 2896 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapılmış 09.05.1986 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın tamamının eylemli biçimde orman olduğu saptanarak, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hüküm yerinde, kadastro tespitinin iptaline karar verilmesi gerekirken, kadastro tutanağının iptaline karar verilmesi ve davada taraf sıfatı bulunmayan ... yönünden davanın husumet yokluğu nedeni ile reddedilmemesi doğru değil ise de, bu hususlar hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 1. fıkrasına ilk cümle olarak “Davanın, ... yönünden husumet yokluğu nedeni ile reddine” cümlesinin eklenmesi, hüküm 1. fıkrasında yer alan “...kadastro tespit tutanağının iptaline...” kelimelerinin çıkarılarak, yerine “...kadastro tespitinin iptaline...” kelimelerinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunan geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 25/05/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.