MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında ... Köyü, 103 ada 1 parsel sayılı taşınmaz orman vasfıyla Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı..., 103 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içinde kalan bir kısım yerlere kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Açılan davada, mahkemenin 2006/10E sayılı dosyası ile birleştirme ve bu dosyada yapılan keşif sonrasında ise ayırma kararı verilmiştir. Mahkemece dava konusu yerin orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine, dava dosyasının kesinleştikten sonra dava konusu parselin kadastro tutanak aslının bulunduğu mahkemenin 2006/10 esas sayılı dava dosyası arasına konulmasına karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından, taşınmaza ait tapu kaydı bulunduğu, bilirkişi raporlarının çelişkili olduğu, müvekkilinin taşınmazla ilgili vergilerini ödediği ve vekalet ücretine karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğu gerekçeleri ile temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, 24/03/2006 - 24/04/2006 tarihlerinde ilân edilmiş ve çekişmeli taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dava dilekçesinde davacı olarak... ismi yer almasına ve bu kişi tarafından dava açılmış olmasına rağmen, davacı ile farklı kişi oldukları anlaşılan ... hakkında karar verildiği anlaşılmaktadır.Usûl kurallarına göre, davada davacı ve davalı olmak üzere iki taraf mecvut olup, dava, ancak; davacı tarafından açılabilir, davacının gerçek hak sahibi olmadığının anlaşılması üzerine gerçek davacı sıfatına sahip kişinin, davacının yerini alarak davaya devam etmesi mümkün değildir. Taraf kavramının taraflar arasındaki hukuki durumla ilgisi yoktur, kimin taraf olduğu dava dilekçesine göre belirlenir. Hüküm, davanın tarafları hakkında verilebilir ve yalnızca o davanın tarafları açısından kesin hüküm teşkil eder. Olayda; dosya kapsamı ve dava dilekçesinden davacı ...olduğu, davanın kaydının yapıldığı 2006/25E sayılı dosyanın tensip zaptında da davacı olarak davayı açan kişi olan... isminin yer aldığı, taraf ehliyeti dava şartı olup mahkemece resen gözönünde bulundurulması ve dava açan ....'nın davası hakkında yargılama yapılarak bir karar verilmesi gerekirken, davada davacı taraf ehliyeti olmayan ... yönünden karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.Ayrıca 103 ada 1 sayılı parselle ilgili davaların aynı dosyada birleştirilerek görülmesi gerekirken, dosyalar birleştirildikten ve keşif yapıldıktan sonra ayrılarak karar verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 29/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.