Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 436 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 13837 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Davacı ......, ... Köyünde bulunan 500 m2 yüzölçümlü taşınmazı köy senedi ile satın aldığını, arazi kadastrosu sırasında, sadece 63,61 m2 yüzölçümlü bölümünün 132 ada 1 parsel numarası ile adına tesbit edilerek tapuya tescil edildiğini, kalan bölümün, 101 ada 1 nolu orman parseli sınırları içinde bırakıldığını iddia ederek, bu bölümün orman sınırları dışına çıkarılarak 132 ada 1 nolu taşınmaz ile birleştirilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, çekişmeli 101 ada 1 nolu parselin (A1) ile gösterilen bölümünün eski tarihli memleket haritasına göre orman sayılmayan yerlerden olduğu, (A2) ile gösterilen bölümünün orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 101 ada 1 nolu parselin bilirkişi raporuna ekli krokide (A1) ile gösterilen 319,39 m2 yüzölçümlü bölümün davacı adına tapuda kayıtlı olan 132 ada 1 nolu taşınmaz ile birleştirilmesine, aynı krokide (A2) ile gösterilen 27,44 m2 yüzölçümlü bölüm yönünden davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi tarafından taşınmazın (A1) ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılmış, çekişmeli taşınmaz orman sınırları içinde bırakılmıştır.Davacının dava ettiği ve fen bilirkişinin raporuna ekli krokide (A1) ve (A2) ile gösterilen taşınmaz bölümlerinin 101 ada 1 sayılı orman parseli içinde kaldığı anlaşılmaktadır. Davacı, orman niteliği ile Hazine adına tesbit edilen taşınmazın bir bölümü üzerinde zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve adına tescili istemi ile dava açmıştır. Ne var ki; dosya arasında bulunan ... Kadastro Mahkemesinin 11/5/2012 tarih ve 2009/116 E.- 2012/27 K. sayılı ve 12/09/2012 tarihli kesinleşme şerhli karar örneğinden, çekişmeli 101 ada 1 sayılı parselin dava açıldığı tarihte kadastro mahkemesinde dava konusu olduğu anlaşılmıştır. Davacı, eldeki bu davayı, 12/10/2010 tarihinde açmıştır. Somut olayda; eldeki davanın açıldığı tarihte, aynı parsel hakkında kadastro mahkemesinde görülmekte olan bir dava (derdest) bulunduğuna göre, eldeki bu dava, 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi anlamında derdest davaya katılmadır. 3402 sayılı Kanunun 26/D maddesi gereğince tesbitten önceki haklara dayanılarak aslî müdahil olarak davaya katılan kişilerle ilgili olarak uyuşmazlıkları çözümleme görevi kadastro mahkemelerine aittir. Görev konusu kamu düzeniyle ilgili olduğundan, yargılamanın her aşamasında mahkemece re'sen nazara alınması gerekir. Bu durumda; mahkemece, dava dilekçesinin görev yönünden reddine, dosyanın görevli kadastro mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere işin esası hakkında kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilmiş olması doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 29/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.