Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 429 - Karar Yıl 2006 / Esas No : 13026 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Hükmüne uyulan Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11.05.2000 gün 3607-4433 sayılı bozma kararında özetle: "Çekişmeli taşınmazın resmi belgelere dayalı usulüne uygun yapılan incelemede orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığından davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının reddine, davacı Hazinenin temyizine gelince; çekişmeli .... Köyü 243 sayılı parselin 224-226-227-239 ila 269 sayılı parsellerle bir bütün olduğu, 1938 tarih 10-12-13 tahrir nolu vergi kayıtlarının kapsamında kaldığı, parsellerin yol ve derelerle ayrıldığı, vergi kayıtlarının bu parselleri kapsadığı bildirilmişse de, vergi kayıtlarının revizyon gördüğü parsellerin toplam yüzölçümünün 1.107,514 m2 olduğu, bu miktardan 524,850 m2'lik bölümün davalı ve arkadaşları adlarına yapılan tespitin kesinleştiği, 582.665 m2 yüzölçümlü parsellerin itirazlı olduğu, miktarı 25 hektar ve Batı ve Kuzeyi Yol, Doğusu Kümüskül, Güneyi Torusak sınırlı 10 tahrir numaralı vergi kaydında geçen isimlerin yerel komşu köylerin ismi olduğu bildirildiğine göre, köy hududunun sabit kabul edilemeyeceği komşu 109 parsele uygulanan tapu kaydı çekişmeli parsel yönünü Tepe, yine 111 parsele uygulanan 9 tahrir nolu vergi kaydı aynı yönü Tepe okuduğu, 239, 240 ve 241 sayılı parsellerin Kuzey yönünde tapulama harici alan bulunduğu, ayrıca; 225 sayılı parselin mera niteliğiyle kesinleştiği bu durumda, vergi kaydının çekişmeli parselleri yüzölçümüyle kapsadığının düşünülemeyeceğinden, vergi kaydının kapsamının yüzölçümüne değer verilerek belirlenmesi, miktar fazlası yönünden 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki (40/100 dönüm) kısıtlamaların davalı yönünden araştırılması, vergi kayıt maliki .....ve .... mirasçılarının aralarında yaptıkları paylaşım tarihinin kesin olarak belirlenmesi, 3402 Sayılı Yasanın 20/C ve 32/3. maddesi hükümlerine göre, vergi kaydının kapsamının belirlenmesi ve bilirkişiye harita düzenlettirilmesi, kayıt miktar fazlası yönünden belgesiz araştırmasının yapılması, bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine ve dava konusu .... Köyü 243 parselin tespit gibi davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece, bozma ilamına uyulmak suretiyle yazılı şekilde davanın reddi yolunda hüküm kurulmuşsa da, bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Önceki; bozma kararında açıklandığı gibi, dayanak 1938 tarih 10 tahrir numaralı, 25 hektar yüzölçümlü vergi kaydının; Koriskül, Torus ve Yol hudutlu olduğu, bu kaydın revizyon gördüğü parsellerin yüzölçümleri toplamının 1.107.514 m2 olduğu, bu miktardan 524.850 m2'lik kısmının davalı ve arkadaşları adlarına kesinleştiği ve halen revizyon parsellerinden 582.665 m2'lik bölümün itirazlı olduğu; vergi kaydının miktar olarak bu parsellere uyduğunun kabul edilemeyeceği, bu nedenle, vergi kaydının yüzölçümüne değer verilerek kapsamının belirlenmesi miktar fazlası yönünden 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki (40/100 dönümlük) kısıtlamaların davalı yönünden araştırılması vergi kayıt malikleri ..... ve ...... mirasçılarının arasındaki paylaşım tarihi belirlenmeli; paylaşım tarihi ile tespit tarihi arasında 20 yıllık bağımsız zilyetlik süresi geçip geçmediği belirlenmeli, teknik bilirkişi ve tanıklardan sorulması, teknik bilirkişiye 3402 Sayılı Yasanın 20/C ve 32/3 maddelerine göre kayıt kapsamı ve 3402 Sayılı Yasanın 14. maddesindeki 40/100 dönümlük kısıtlamalar gözönünde bulundurularak harita düzenlettirilmeli, paylaşımın yapılmaması ve müstakil zilyetliğin tespit tarihine göre 20 yıl geçmemesi halinde tüm mirasçıların kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönümden fazla verilemeyeceği düşünülmeli, bundan sonra toplanan deliller birlikte değerlendirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 30.01.2006 günü oybirliğiyle karar verildi.