MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:Davacı vekili, 02.06.2010 tarihli dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... beldesi, ... mahallesinde bulunan yaklaşık 21.000 m² miktarındaki tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın 20 seneyi geçkin süreden bu yana nizasız, fasılasız müvekkilinin zilyet ve tasarrufu altında olduğunu, taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyedliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre müvekkili adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, ... ili, ... ilçesi, ... beldesi, ... mevkiinde bulunan fen bilirkişileri ...ve ...’ın 08.02.2012 tarihli raporu ve ekindeki krokisinde (A) harfiyle gösterilen yerin tarla niteliği ve 3.511,70 m² yüzölçümü ile davacı adına tapuya tesciline, ... ili, ... köyünde bulunan aynı rapor ve ekindeki krokide (D) harfiyle gösterilen yerin tarla niteliği ve 3.171,86 m² yüzölçümü ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir. ... beldesinde dava tarihinden önce 1981 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulaması bulunmaktadır. Genel arazi kadastrosu işlemi 21/07/1986 tarihinde kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile davanın açıldığı tarih arasında 20 yıllık süre geçmiştir.Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli değildir. Şöyle ki; dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazların tescili istemine ilişkin olup dava edilen taşınmazın bir kısmı ... ili, ... ilçesi, ... beldesi bir kısmı ise ... ili, ... köyü mülki sınırlarında kalmaktadır. TMK'nın 713. maddesine göre tescil davasının ve ilgili kamu tüzel kişisine karşı açılması ve yerlerin tapuya tesciline karar verilebilmesi için gazeteyle bir defa olmak üzere taşınmazın bulunduğu yerde uygun araç ve aralıklarla en az üç defa ilân olunması ve son ilan tarihinden başlayarak üç aylık itiraz süresinin beklenilmesi gerekir. Mahkemece, ilgisi nedeniyle dava konusu taşınmazın bir kısmının bulunduğu ... Köyü Tüzel Kişiliği davaya dahil edilmediği gibi bu köyde yapılması gerekli ilânlar yapılmamış, ... köyünde genel arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı, genel arazi kadastrosunda dava edilen taşınmazın tapulama dışı kalma sebebi, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmamış, komşu parsellere ait kadastro tesbittutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmemiştir. Ayrıca, taşınmazların keşifte uygulandığı belirtilen 1956 yılı memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafındaki konumları gösterilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle; öncelikle, ... Köyü Tüzel Kişiliği davalı sıfatı ile davaya dahil edilmeli, ... köyünde gerekli ilânlar yapılmalı, yörede genel arazi kadastrosunun ne zaman yapıldığı, genel arazi kadastrosunda taşınmazın tapulama dışı kalma sebebi, yörede orman kadastrosu yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, varsa komşu parsellere ait kadastro tesbit tutanakları ve dayanak belgeleri getirtilmeli, orman kadastrosu yapılmışsa, ilgili harita ve işe başlama, işi bitirme, çalışma ve ilân tutanakları getirtilerek orman kadastrosunun kesinleşip kesinleşmediği belirlenmeli, kesinleşmişse; bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi, bir ziraat ve bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla, orman kadastro haritası ve kadastro paftası ölçekleri denkleştirilerek, sağlıklı biçimde zemine uygulanıp, değişik açı ve uzaklıkta en az 5 ya da 6 orman sınır noktası gösterilecek biçimde, çekişmeli taşınmazların kesinleşen tahdit hattına göre konumu belirlenmeli, taşınmazlar kesinleşen orman kadastro sınırları dışında ise veya orman kadastrosu kesinleşmemişse veya hiç yapılmamışsa dava konusu taşınmazları ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm tedavülleri, davalı iseler dava dosyaları, tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise ilgili dava dosyaları ile, yine en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları, keşifte uygulandığı belirtilen 1956 yılı memleket haritasının dayanağı hava fotoğrafı ve davanın açıldığı 02.06.2010 tarihinden 15-20 yıl önce ait hava fotoğrafları ile bu hava fotoğraflarına dayanılarak üretilen memleket haritaları, (1990-1995’li yıllara ait, yok ise 1980 ve sonraki yıllara ait) bulunduğu yerlerden istenerek, yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve önceki bilirkişiler dışında ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, pafta düzenlenmemiş ise dava konusu taşınmazların 23/06/2005 gün ve 9070 sayılı .... Kararıyla yürürlüğe konulan BÖHHBÜY (Büyük Ölçekli Haritalar ve Harita Bilgileri Üretim Yönetmeliği) hükümlerine göre koordinatlı olarak düzenlenecek haritası hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazların konumu, hava fotoğrafları ile orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak ve klizimetre (eğimölçer) aletiyle ölçülmek ve memleket haritasındaki münhaniler de dikkate alınmak suretiyle, dava konusu taşınmazların kesin ve gerçek eğimini gösterir rapor alınmalı, dava konusu taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olması veya kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kalması ya da orman ve arazi kadastrosunun yapılıp kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında 20 yıldan fazla süre geçmesi o yerin kişiler adına tescili için yeterli olamayacağından, zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1990-1995’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı ve bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı .... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 11/05/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.