Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 384 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 14257 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Ceza MahkemesiTaraflar arasında görülen işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklı menfi tesbit davası sırasında davalılar vekili tarafından 24.09.2012 tarihli duruşmada zaptındaki imzasız beyanı ile Hâkim.... (119108) hakkında reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen hâkimin reddi talebinin REDDİNE ve red talebinde bulunan davalılar vekilin 750.- TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R H.M.K.'nun 38. maddesi gereğice Hâkimin tarafsızlığından şüpheyi gerektiren önemli bir sebebin bulunduğu iddiasıyla yapılacak reddi hâkim istemi ancak ret talebinin dayandığı sebepler ile delil veya emarelerin açıkça gösterildiği ve varsa belgelerin eklendiği dilekçe ile talep edilir. Somut olayda, davalı vekilinin 24.09.2012 tarihli duruşma tutanağındaki imzasız beyanı ile, taraflar arasında görülen davada davacı vekilinin aynı zamanda tanık olarak dinlendiğinden tarafsız olunamayacağı gerekçesiyle Hâkim... hakkında reddi hâkim talebinde bulunmuş olup talebi inceleyen merci tarafından taraf vekillerinin takip ettikleri davada tanıklık yapabilecekleri, taraf vekillerinin üçüncü kişi konumunda olduklarından dinlenmelerinde yasal engel bulunmadığı, talebin yargılamayı uzatmak amacıyla yapıldığından hâkimin reddi talebinin reddi ile davalı vekilin disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, merci tarafından incelenmesi gereken ve H.M.K. 38. maddesi uyarınca ve usûlünce dilekçe ile yapılmış bir reddi hâkim talebi bulunmadığı halde, Kanun hükmü yanlış yorumlanmak suretiyle merci tarafından işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usûl ve yasaya aykırıdır. Kabule göre de, davalı vekili, duruşmayı müvekkili nam ve hesabına takip ettiğine ve reddi hâkim talebini de müvekkili namına yaptığına göre, davalı asil yerine vekilin para cezası ile yükümlü tutulması da doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 28/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.