Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 381 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 12025 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tazminat davasının yargılaması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24/01/2017 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davalı ... vekili Av. ....geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, 02/11/2015 havale tarihli dava dilekçesi ile davacılara ait ...., merkez, ... köyü ... ada 120 parsel sayılı taşınmazın, Orman Yönetimi tarafından açılan dava sonucunda, .... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/94-950 sayılı kararı ile tapu kaydının iptali ile orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verildiğini, Türk Medeni Kanunun 1007. maddesinde, tapu sicilinin tutulmasından doğan zararlardan Devletin sorumlu olduğunun düzenlendiğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 50.000 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, daha sonra 06/05/2016 tarihli harçlandırılmış dilekçesi ile dava değerini 497.662,88.- TL olarak ıslah etmiştir.Mahkemece, davanın kabulü ile 497.662,88.- TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara miras payları oranında ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesine göre açılan tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın arazi niteliğinde olduğu belirlenerek gelir esasına göre değer tespit edilmek suretiyle, tapu iptaline dair hükmün kesinleşme tarihi itibarıyla hesaplanan değer üzerinden tazminat ödenmesine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmamaktadır.Ancak; dava dilekçesinde, alacağa yasal faiz yürütülmesi talep edilmiş ise de; faiz başlangıç tarihinin belirtilmemesi, ıslah dilekçesinde ise hiç faiz talep edilmemesi karşısında; mahkemece ıslah edilen değer de dahil olmak üzere tüm alacağa tapu iptal kararının kesinleşme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş olması talebin aşılması niteliğindedir.Hakim tarafların talep sonuçları ile bağlı olup; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK'nın 24/1 ve 26/l maddeleri.).O halde; dosya kapsamından tapu malikleri arasında ölenler olduğu anlaşıldığından, mahkemece, öncelikle veraset ilamları istenerek, ölenlerin mirasçıları belirlenmeli, bunlardan dava açanların hisseleri ile bağlı kalınarak tazminata karar verilmeli, başlangıçta dava açılırken belirtilen değere, başkaca tarih belirtilmediğinden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmeli; sonradan ıslah edilen kısma ise, ıslah dilekçesi kapsamı gözönünde bulundurularak faize hükmedilmemelidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazinenin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtaydaki duruşma tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre takdir edilen 1480,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı Hazineye verilmesine 24/01/2017 günü oybirliğiyle karar verildi.