Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3732 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 1668 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Fatsa 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 26/11/2013NUMARASI : 2013/47-2013/471Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi, dahili davalılar vekili ile asli müdahil Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, Fatsa İlçesi, .. Köyü 569 sayılı parselin ifrazından oluşan 1015 ada 10 parsel sayılı 426 m² yüzölçümündeki taşınmazın orman niteliğinde olduğu halde, davalı adına tapuda kayıtlı olduğunu bildirerek, 1015 ada 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kayıdının iptalini ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini istemiş, Hazine aynı iddia ile davaya müdahil olmuştur.Mahkemece; her ne kadar yörede kesinleşmiş orman kadastrosu var ise de, taşınmazların fındık bahçesi niteliğinde olduğu, eski tarihli hava fotoğraflarında fındık bahçesi ile orman alanlarının karıştırılması sonucu taşınmazların yanlışlıkla orman kadastro sınırı içinde bırakıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmesi üzerine hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 13/12/2012 tarihli ve 2012/7211 E. - 14363 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli taşınmazın memleket haritası ve dayanağı hava fotoğraflarında orman sayılmayan yer olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman tahdidi kesinleştiğinden uyuşmazlığın orman tahdidine göre çözümlenmesi gerekir. mahkemece, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte çekişmeli taşınmaın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalan kısımları yöntemince araştırılarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” denilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kısmen kabulüne, dava konusu .. İlçesi, E.. Mahallesinde bulunan 1015 ada 10 sayılı parselin dahili davalılar adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile 10.06.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfiyle gösterilen 151 m2'lik alanın kesinleşmiş orma tahdit haritasında kaldığından ve ifrazı mümkün olmadığından 1015 ada 10 parselin 302/852 hisse ile Hazine, 275/852 hisse ile dahli davalılar İ.. E.. ve H.. Ç.. adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalılar vekili, davacı Orman Yönetimi ve asli müdahil Hazine tarafından esasa yönelik olarak temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1974 yılında yapılan arazi kadastrosu ve 06.04.1982 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 151 m2 kısmının orman tahdidi içinde içinde kalan yerlerden olduğu ve zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı, geri kalan 269 m2 kısmının ise kesinleşen orman sınırı dışında kaldığı, üzerinde 25-30 yaşlarında fındık ocakları bulunduğu, davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşulları oluştuğunun kabul edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu sebeple, Hazine, Orman Yönetimi ve davalıların diğer temyiz itirazları yerinde değil ise de; taşınmazın ifrazı mümkün olmadığı gerekçesi ile taşınmazın paylı olarak Hazine ve kişiler adına tescili mümkün değildir. Ormanlar, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olup, ormanların paylı mülke konu olması düşünülemeyeceğinden kesinleşen orman sınırı içinde kalan kısmın taşınmazdan ifrazı ile orman vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, aksi düşünceyle taşınmazın paylı olarak tesciline karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 27/03/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.