MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı .... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında... Köyü 137 ada 1, 3, 6, 9, 13 ve 17 parsel sayılı sırasıyla 23560,98 m2, 5778,61 m2, 43498,54 m2, 8517,69 m2, 7781,29 m2 ve 10611,54 m2 yüzölçümündeki taşınmazlardan 1 sayılı parsel, ham toprak niteliği ile ... adına; diğer parseller, tarla niteliği ile komisyon kararıyla 9, 13 ve 14 sayılı parseller,... adına; 17 sayılı parsel, tarla niteliği ile ... adına ve üzerindeki evin Süleyman...'ye ait olduğunun beyanlar hanesinde gösterilmesine, 137 ada 6 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen kısmına 19 parsel numarası verilerek hali arazi niteliği ile ..., geri kalan kısmının 6 sayılı parsel olarak ve 137 ada 3 sayılı parselin tamamının 1/3'er hisse ile Süleyman..., ... ve ... adlarına tesbit edilmiştir. Davacı ..., 137 ada 6 sayılı parselin Hazineye ait olduğu; davacı .... ise, 137 ada 1, 3, 9, 13 ve 17 sayılı parsellerin kendisine ait olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Bu davalara ... müdahale ederek orman niteliği ile ... adına tescilini istemiştir. Mahkemece, Hazinenin davasının kabulüne; davacı .... tarafından açılan davaların reddine ve dava konusu 137 ada 1, 3, 6, 9, 13 ve 17 sayılı parsellerin orman niteliği ile ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı .... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 28/01/2009 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. 1) Davacı .... vekilinin 137 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazları bakımından; incelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, çekişmeli 137 ada 1 sayılı parselin uzman orman bilirkişi tarafından resmî belgelere dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada; orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir. 2) Davacı .... vekilinin, 137 ada 3, 6, 9, 13 ve 17 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; incelenen dosya kapsamına göre, 137 da 3, 6, 9, 13 ve 17 sayılı taşınmazların 28.01.2009 tarihinde ilânı yapılarak kesinleşen ve 591 ilâ 602 nolu orman sınır noktaları ile çevrilip P.10 olarak orman kadastro sınırları dışında bırakılan iç parselde kaldıkları, bu parsel içindeki dava dışı kadastro parsellerinin bir kısmının kişiler adına kesinleştikleri, bir kısımın orman olduğu, bir kısmının da ham toprak ve hali arazi niteliği ile ... adına kesinleştiği anlaşıldığından, davalı parsellerin 6831 sayılı Yasanın 17/2. maddesi kapsamında orman içi açıklığı olduğu kabul edilemez.Bu nedenle, mahkemece; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konudauzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek üç mühendis ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Yasanın 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; tahdit hattına göre konumları belirlenmeli, kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı taşınmazların konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli ve yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazların orman sayılan yerlerden olmadığı belirlendiği takdirde, zilyetlik yolu ile kazanma koşullarının araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak, yapılacak keşifte; varsa dayanak vergi kayıtları uygulanmalı, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazları sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; zilyetlik tanıkları ve mahallî bilirkişi taşınmazlar başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar dahili davalı kişiler yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Yasanın 14. maddesi uyarınca tespit maliki kişiler ve miras bırakanları veya satın aldığı kişiler yönünden tapu ve kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Yasanın 03.07.2005 gün 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanma Yasası ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü de nazara alınarak sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanmalı, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ....'nün 137 ada 1 parsele yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu parsel yönünden ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ....'nün 137 ada 3, 6, 9, 13 ve 17 sayılı parsellere yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 28.01.2013 günü oybirliğiyle karar verildi.