Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 340 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 15225 - Esas Yıl 2012
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar... Mahallesi ... ada 3 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydındaki, 6831 sayılı Yasanın 2/B şerhinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen 2/B madde alanında kalan taşınmazın tapu kaydındaki 2/B şerhinin iptali istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1948 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 3302 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan ve 15.09.1989 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.26.04.2012 gün ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe giren 19.04.2012 tarihli ve 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi İle Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasanın “2/A veya 2/B belirtmelerinin terkini ve iade edilecek taşınmazlar” başlıklı 7. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde, tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kayıtlı olan taşınmazlardan Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtlarının bedel alınmaksızın geçerli kabul edileceği ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmelerinin terkin edilerek tescillerinin aynen devam edeceği,...” öngörülmüştür. Sözü edilen 6292 sayılı Yasanın 7 ve 9. maddelerinde öngörülen hükümler çerçevesinde değerlendirme yapılması ve davacıya haklarını kullanma imkânı tanınması için temyiz edenin sıfatına bakılmaksızın yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmektedir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatıranlara iadesine 28/01/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.