MAHKEMESİ : (Kapatılan) Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 01.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... ... vekili Av. ... ... tarafından istenilmekle, tayin olunan 17.02.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden ... ... vekili Av. ... ... ... ile diğer taraftan ... ... vekili Av. ... ... geldiler, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... ... vekili 04.04.2012 hâkim havale tarihli dava dilekçe ile, davalı adına tapu siciline kayıtlı ... ilçesi, ... köyünde kain arsa vasıflı 302 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 780 m² bölümünün, 308 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 446,2 m² bölümünün (tamamı), 442 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 287,2 m² bölümünün, 443 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4604,3 m² bölümünün, 445 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 1267,2 m² bölümünün ve 445 ada 2 parsel sayılı taşınmazın 576,1 m² bölümünün, kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığı iddiasıyla bu bölümlere ilişkin tapu kayıtlarının iptali ve orman niteliğiyle ... adına tescillerine ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne ve çekişmeli 308 ada 1 sayılı parselin tamamı ile teknik bilirkişi ... ... tarafından düzenlenen 26.03.2014 havale tarihli ek raporda 302 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 780 m², 442 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 287,20 m², 443 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 4604,30 m², 445 ada 1 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 1267,20 m² ve 445 ada 2 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen 576,10 m² olarak gösterilen bölümlerinin tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescillerine, davalının taşınmazlara yapmış olduğu elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşmiş orman kadastrosuna dayalı tapu iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi davası niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde, 6831 sayılı Kanuna göre 2002 yılında yapılıp 29.07.2002 ilâ 29.01.2003 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 3302 sayılı Kanunla değişik 2/B madde çalışması vardır.Genel arazi kadastro çalışması 1966 yılında yapılıp kesinleşmiştir.1) İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların tapusunun iptal edilen bölümlerinin orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı vekilinin tapu iptali ve tescil davası yönündeki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir.2) Davalı vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarına gelince; dava konusu taşınmazlar, davalı tarafından dava tarihine kadar tapu kaydına dayanılarak tasarruf edildiğinden ve bu tarihe kadar davalı tarafından çekişmeli taşınmazlara haksız elatma söz konusu olmadığından, ... ...nin elatmanın önlenmesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece, davanın taşınmaza yönelik elatmasının önlenmesine karar verilmiş olması, usûl ve kanuna aykırı olup, bozma nedenidir.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tapu iptali ve tescil davasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin elatmanın önlenmesi davasına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin taraflara karşılıklı olarak verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK'nın geçici 3. maddesi atfıyla HUMK'nın 388/4. (HMK m. 297/ç) ve HUMK'nın 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilâmının tebliğinden itibaren ilâma karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 15/03/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.