Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 322 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 7300 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve KTK. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, dava dilekçesi ile ... Köyü 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4342 sayılı Mera Kanun hükümlerince yapılan çalışmlar sonucu mera parseli olarak tesbit edildiğini, ancak, eski tarihli memleket haritaları ve fiilî durumuna bakıldığında dava konusu taşınmazın orman niteliğinde olduğunu belirterek, dava konusu 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera kaydının iptali ile orman vasfyla Hazine adına tescilini talep etmiştir.Mahkemece, dava konusu taşınmazın hükmen orman olarak tescil edildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle hüküm, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2013/9588 E. -2014/1022 K. sayılı kararıyla bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: "Mahkemece, davacı Orman Yönetiminin davasının mera tahsisinin iptaline ilişkin olmayıp tapu iptal ve tescil niteliğinde olduğu, ancak, getirtilen dava konusu taşınmazın tapu kaydına göre taşınmazın mahkeme kararı ile orman niteliğiyle Hazine adına tescil edildiği, davacının tapu iptal yönünden hukukî yararının bulunmadığı gerekçe gösterilerek davanın usûlden reddine karar verilmişse de, davacının talebi eksik değerlendirilmiştir.Şöyle ki; dava konusu 153 ada 1 parsel sayılı taşınmaz ... Köyünde 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan mera tahsis çalışmalarında mera olarak tahsis edilmiş, yörede daha sonra yapılan kadastro çalışmalarında ise, kadimden beri mera olarak kullanılan alan olup, ayrıca, mera tahsis komisyonunca mera olarak sınırlandırıldığı belirtilerek mera vasfıyla tesbit edilmiştir. Ancak, kadastro tutanağının askı ilân süresinde dava açılmış ve Kadastro Mahkemesinin 2007/650 E.- 2009/282 K. sayılı kararı ile dava konusu taşınmazın orman vasfıyla tesciline karar verilmiş ve kararın kesinleşmesi ile birlikte dava konusu taşınmaz sınırında bulunan 175 ada 1 sayılı orman parseline ilave edilerek orman vasfıyla tescil edilmiştir.Davacının dava dilekçesi incelendiğinde; talebin ... Köyü 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın hem mera kaydının iptalini hem de taşınmazın orman vasfıyla tescilini içerdiği ortaya çıkmaktadır. Oysa, mahkeme davacının talebinin yalnız tapu iptal ve tescile ilişkin olduğu kanısına vararak hukukî yarar yokluğundan davayı reddetmiş, mera tahsis kararının iptaline ilişkin hüküm kurmamıştır. Dolayısı ile davacının talebi tam olarak karşılanmamıştır. Bu durumda; mahkemece, dava konusu taşınmazın hükmen orman olarak tescil edilmiş taşınmaz olduğu belirlendiğine göre, davacının mera tahsisinin iptaline ilişkin talebin kabulü ile 153 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 4342 sayılı Kanun uyarınca yapılan mera tahsis kararının iptaline, davacının tescil talebi yönünden ise taşınmazın hükmen orman olarak tescil edilmiş olması sebebi ile reddine karar vermesi gerekmektedir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin hüküm kurulmasu usûl ve kanuna aykırı olup hükmün bozulmasına karar verilmiştir.'' denilmiştir.Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davaya konu ... Köyü 114 ada 1 parsel sayılı taşınmazın mera kaydının iptaline ve mükerrer kayıt oluşmaması bakımından tapu iptal davasının reddine karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve KTK. tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptal ve tescile ilişkindir.Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4.maddesine göre yapılan ve 2008 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalı köy tüzel kişiliğinden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdığı temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 22/01/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.