Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 3133 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9835 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı..., müdahil ... ve davalı-karşı davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı..., ...köyü 630 parsel sayılı taşınmazın yörede 1998 yılında yapılan ve 09.09.1991 tarihinde ilân edilerek kesinleşen 2/B uygulama sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile... adına tescilini istemiş; davalı gerçek kişi ise, tapu kaydında bulunan 2/B şerhinin iptali istemi ile karşılık dava açmış; ..., taşınmazın orman olarak tescili istemi ile davaya katılmıştır. Mahkemece taşınmazın fen bilirkişi krokisinde koyu yeşil ile gösterilen 22 m2’lik kısmının tapusunun iptali ile orman niteliğinde... adına tesciline, ... ve...nin kalan kısma yönelik davasının reddine; gerçek kişinin davasının kısmen kabulü ile tapusu iptal edilen kesim dışında kalan (B) harfi ile işaretli sarı ile boyalı bölüm üzerindeki 2/B şerhinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı... tarafından temyiz edilmekle Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 11/10/2005 tarih 2005/6996 - 12062 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; ''Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu Yarmatepe Devlet Ormanı ismiyle 3116 sayılı Kanunun hükümleri uyarınca yapılıp 1/10000 ölçekli haritası düzenlenerek sonuçları ...köyünde 21.05.1948 tarihinde ilân edilip kesinleşmiş ve daha sonra kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde kalan taşınmazların tümü orman niteliğiyle... adına, Nisan 1954 tarih 11 numarada 1315 hektar yüzölçümü ile tapuya tescil edilmiş, 1988 yılında yapılan ve 09.09.1991 tarihinde ilâna çıkartılan çalışma ile ilk orman kadastrosunun aplikasyonu yapılmıştır. Karara dayanak alınan uzman bilirkişi Orman Yüksek Mühendisi...tarafından düzenlenen rapor ve krokisinde davaya konu taşınmazın 18400 m2’lik bölümü kesinleşen tahdit haritasında orman tahdit sınırları dışında olarak irtibatlı krokide gösterilmiş ise de, aynı krokide çekişmeli taşınmazın konumu 1948 yılındaki ilk orman kadastrosuna ilişkin tutanaklar ile haritası ve orman kadastrosunun kesinleşmesinden sonra oluşan Nisan 1954 tarih 11 numarada kayıtlı orman tapusunun hudutları zeminde saptanmak suretiyle arazi kadastrosu haritası ayrı ayrı irtibatlandırılmamıştır. ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını iddia ettiğine göre, hiçbir mercii ve makamın kesinleşen orman kadastro sınırlarını aplikasyonla bile değiştirmeye yetkisinin bulunmadığı, aplikasyonun ilk sınırlandırmaya uygun olması gerektiği gözönüne alınarak çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş bulunan, ilk orman kadastrosu ve bu kadastro sonucu oluşan orman tapusuna göre konumunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması zorunludur. Bu durumda, çekişmelitaşınmazın orman sınırı dışında kaldığının belirlenmesi halinde, tapu ve zilyetlik nedeniyle mülkiyetinin davalı gerçek kişiye ait olup olmadığının saptanması gerekir. Ne var ki; mahkemece bu konuda yapılan araştırma ve uygulama yeterli değildir. Tespit dayanağı olan Ekim 1944 tarih 41 sayılı tapu kaydı ilk tesisinden itibaren tüm gittileri ile birlikte getirtilmediği, varsa harita ve krokisi, kroki yok ise; tapu kaydı hudutlarının kapsadığı alan belirlenmediği gibi, 1975 yılında yapılan arazi kadastrosu sırasında revizyon gördüğü parseller ile şimdiki arazi kadastrosu sırasında revizyon gördüğü parsellerin tamamının bir bütün halinde krokide gösterilmediği gözlenmektedir. Eksik inceleme ve araştırma ile yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.'' denilmiştir.Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra, davacı...nin ve müdahil Orman İdaresinin davasının kısmen kabulü ile, İstanbul ili, Silivri ilçesi, ...köyü, 9 pafta 630 parsel sayılı taşınmazın bilirkişilerin 26/052010 havale tarihli raporlarına ekli krokide "A"..harfi ile gösterilen kısmın tapusunun iptali ile orman vasfı ile... adına tesciline, davalı karşı davacının davasının kısmen kabulü ile, İstanbul ili, Silivri ilçesi, ...köyü, 9 pafta 630 parsel sayılı taşınmazda tapusu iptal edilen kısım dışında kalan bilirkişilerin 26/05/2010 havale tarihli raporlarına ekli krokide "B" harfi ile gösterilen bölüm üzerindeki "6831 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince... adına orman sınırı dışına çıkarılan sahada kalmakta" şeklindeki şerhin silinmesine karar verilmiş; hüküm, davacı karşı davalı..., müdahil ... ve davalı-karşı davacı ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 21.05.1948 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 3302 sayılı Kanuna göre 09.09.1991 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır.1) Davalı-karşı davacı gerçek kişinin (A) harfi ile gösterilen 22 m2'lik bölüme yönelik temyiz itirazları bakımından; Davalı-karşı davacının, mahkemenin 2003/988 - 2004/1994 sayılı kararını temyiz etmediğinden bozmanın kapsamının dışında kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre davalı karşı davacı gerçek kişinin bu bölüme ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.2) Davalı-karşı davacı gerçek kişinin, (C) harfi ile gösterilen 3853,37 m2'lik bölüme yönelik temyiz itirazları ile, davacı-karşı davalı... ve müdahil ...nin (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarına gelince ise; Mahkemece bozma kararına uyulduğu halde, bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; hükmüne uyulan bozma kararında, tespit dayanağı olan Ekim 1944 tarih 41 sayılı tapu kaydı tapu kaydının ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri, revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel ve dayanakları ilgili yerlerden getirtilmesi sonrasında mahallinde keşif yapılması gereğine değinilmiş ise de, bahse konu tapu kaydı ilk oluşumundan itibaren tüm gittileri ve krokileri ile revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilip mahallinde usûlünce tapu uygulaması yapılmamıştır. Ayrıca, ...köyünde ilk orman kadastrosunun 21.05.1948 tarihinde ilân edilip kesinleştiği ve daha sonra kesinleşen orman kadastrosunda orman sınırı içinde kalan taşınmazların tümü orman niteliğiyle... adına Nisan 1954 tarih 11 numarada 1315 hektar yüzölçümü ile tapuya tescil edildiği, 1988 yılında yapılan ve 09.09.1991 tarihinde ilâna çıkartılan çalışma ile ilk orman kadastrosunun aplikasyonunun yapıldığı, Nisan 1954 tarih 11 numarada kayıtlı orman tapusunun hudutları zeminde saptanmak suretiyle arazi kadastrosu haritası ayrı ayrı irtibatlandırılması, ..., çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman sınırı içinde kaldığını iddia ettiğine göre, hiçbir mercii ve makamın kesinleşen orman kadastro sınırlarını aplikasyonla bile değiştirmeye yetkisinin bulunmadığı, aplikasyonun ilk sınırlandırmaya uygun olması gerektiği gözönüne alınarak çekişmeli taşınmazın kesinleşmiş bulunan, ilk orman kadastrosu ve bu kadastro sonucu oluşan orman tapusuna göre konumunun duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerektiği belirtilmesine rağmen mahkemede bu doğrultuda yapılan inceleme ve araştırma dayeterli değildir. 1954 tarihli tapu kaydı zeminde uygulanıp kapsamı belirlenmediği gibi bozma sonrası yapılan keşifler sonucu düzenlenen iki ayrı orman bilirkişi kurulu raporunda yapılan tahdit uygulamaları yetersiz olduğu gibi iki rapordaki tahdide ilişkin açıklamalar birbirinden farklı olup mahkemece bu husus üzerinde durulmamıştır. 1948 yılında 3116 sayılı Kanun gereğince yapılan tahdide ilişkin tüm belge ve tutanaklar dosyaya getirtilmemiştir. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı hüküm kurulamaz. O halde; mahkemece önceki bozma kararında belirtildiği üzere öncelikle, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1943 yılında yapılıp 1948 yılında ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosuna ve 1988 yılında yapılıp 1991 yılında ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulama çalışmasına ilişkin aslına göre renklendirilmiş ve orman sınır noktalarının açıkça okunabildiği onaylı ilk tahdit ve aplikasyon haritaları ile tutanakları ...nden getirtilerek dosya içine konulmalıdır. Ayrıca; ...köyü 630 parsele komşu olan parseller ve çevresini gösteren paftanın dosyaya getirtilmesi, kadastroda çekişmeli taşınmaza revizyon gören Ekim 1944 tarih 41 numaralı tapu kaydının ilk tesisinden itibaren tüm gittilerinin ve varsa haritasının ya da krokisinin çıkartılması, 02.02.1942 tarih ve 4183 numaralı Kanunla 84 aileye satış işlemine ilişkin satış işlemlerinin dayanak kayıtlarının ve ...Başmüdürlüğünün 23.10.1969 tarih ve Emlak B.42/21279-2 sayılı ve 1 numaralı parsel tutanağının ve yazı eklerinin yerlerinden getirtilerek dosyaya konulması, Silivri ilçesi, ...köyüne ait en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve amenajman planının orijinal-renkli onaylı örneklerinin ilgili yerlerden getirtilerek dosyaya konulması gerekir. Bundan sonra, mahkemece önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman mühendisi ile harita mühendisi ya da kadastro fen elemanından oluşturulacak bilirkişi kurulu ile yapılacak keşifte, 1943 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılarak 1948 yılında kesinleşen orman kadastro haritası ve tutanakları yerel bilirkişilerin yardımı ve uzman bilirkişilerin eliyle, ilk orman kadastrosundaki ölçü teknikleri ile zemine uygulanıp, zeminde bulunacak baş noktadan hareketle tutanakta yazılı açı ve mesafeler okunup ölçülerek çekişmeli taşınmazın bulunduğu yere ilişkin orman sınır noktalarının tamamı birer birer arazide bulunarak orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattı belirlenmelidir. Orman sınır noktalarının bazılarının zeminde bulunmaması halinde ise, nedeni üzerinde durularak yerlerinden sökülerek yok edilip edilmedikleri saptanmalı, zeminde bulunmayan bu noktaların yerleri, zeminde halen var olan ve en yakın sabit orman sınır noktaları ve çalışma tutanakları esas alınarak ve bu noktalardan hareketle yine orman kadastro tutanaklarındaki açı ve mesafeler okunup ölçülerek, orman sınır noktalarının izledikleri tahdit hattına göre birer birer arazide bulunup röperlenmelidir. Daha sonra, kesinleşen orman kadastrosuna göre Nisan 1954 tarih 11 numarada 1315 hektar yüzölçümü ile tapuya tescil edilmiş bulunan orman tapusu uygulanarak hudutları itibariyle kapsadığı alan saptanmalıdır. 1943-1948 yılı orman kadastrosu ve sonrasında oluşan orman tapusu zemine uygulandıktan sonra bu defa aynı yöntemle 1988 yılında yapılıp 1991 yılında ilân edilen ilk tahdidin aplikasyonu ve 2/B madde uygulanmasına ilişkin harita ve tutanaklar zemine uygulanmalı, haritalar arasında farklılık var ise bu farklılığın nereden kaynaklandığı belirlenmelidir.Bilirkişi kuruluna, çekişmeli taşınmazın 3116 sayılı Kanuna göre yapılan 1948 tarihli orman kadastro haritasına, Nisan 1954 tarih 11 numaralı orman tapusuna ve 1991 yılında ilân edilen aplikasyon ve 2/B madde uygulamasından sonra düzenlenen haritaya göre konumunu gösteren ve her üç belge ile irtibatlı ve ayrı renklerde işaretli kesinleşmiş orman kadastro haritası, orman tapusu ve aplikasyon haritasının, 1975 yılındaki ve 1999 yılındaki arazi kadastro paftaları ile ölçekleri özel aletlerle denkleştirilerek, ölçekli kroki düzenlettirilmeli, taşınmazın orman kadastrosuna göre konumu, tahdit hattı ile irtibatlı krokide gösterilerek kadastro paftası ile çakıştırılmalı, bu şekilde duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanmalıdır.Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sınırı dışında kalan yerlerden olduğunun belirlenmesi halinde, tapu ya da zilyetlik nedenine dayalı olarak davalı gerçek kişinin mülkiyetinde olup olmadığının saptanmasıgerekeceğinden, tespit tutanağının dayanağı 10.10.1944 tarih 41 numaralı tapu kaydına ait varsa harita, plan ve kroki öncelikle 3402 sayılı Kanunun 20/a maddesi uyarınca zemine uygulanarak harita ya da plandaki sınırlarına itibar edilmeli, tapu kaydı harita, plan ya da krokiye dayanmıyorsa 3402 sayılı Kanunun 20/C, 21 ve 32/3. maddeleri gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle hudutları zemine uygulanmalı ve kapsamı belirlenmeli, bilirkişilere tapu kaydının 1975 yılındaki arazi kadastrosunda revizyon gördüğü taşınmazlar ile 1999 yılındaki arazi kadastrosunda revizyon gördüğü taşınmazların tamamı tapu kaydı hudutları ile irtibatlandırılarak geniş kroki üzerinde görülecek biçimde birleşik kroki çizdirilmeli, çekişmeli taşınmazın tespit dayanağı, tapu kaydı kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak saptanmalıdır. Davaya konu taşınmaz, tespit dayanağı tapu kaydı kapsamı dışında ise, 3402 sayılı Kanunun 14 ve 17. maddelerinde hükme bağlanan kazanma koşullarının davalı ve davacı gerçek kişi yararına gerçekleşip gerçekleşmediği açısından davalı ve davacıdan bu konudaki delilleri sorulup araştırma yapılmalı ve ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmelidir. Anılan yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ve araştırma ile yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı gerçek kişinin çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının REDDİNE,2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalı-karşı davacı gerçek kişinin taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümüne, davacı-karşı davalı... ile müdahil ...nin taşınmazın (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu bölümlere ilişkin olarak BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 15/04/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.