MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği... köyünde bulunan dört parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne; 41055.23 m² ve 18152.11 m² tarla niteliğindeki taşınmazların mülkiyetinin davacı adına tespitine, tescil isteminin reddine; 1596.09 m² ve 10607.89 m² susuz tarla niteliğindeki taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerinde hüküm Yargıtay ... Hukuk Dairesinin 09/02/2012 gün ve 2011/13135-1603 sayılı kararıyla bozulmuştur. Hükmüne uyulan bozma kararında özetle:. İşletme Müdürlüğü tarafından benzer nitelikte ve Daire tarafından evvelce temyiz incelemesi yapılan dosyalar arasına gönderilen belgelerden çekişmeli taşınmazların yer aldığı... köyünde 30/05/2005 tarihinde 60 nolu ... Kadastro Komisyonunca 6831 sayılı Kanuna göre orman kadastrosuna başlandığı, bu çalışmanın 07/07/2005 tarihinde sonuçlandırılarak sonuçlarının 10/08/2006 tarihinde ilan edildiği anlaşılmaktadır. Temyize konu dava, 05/12/2001 tarihinde açılmıştır. Yargılama sırasında yapılıp, ilan edilen orman kadastrosu davanın tarafları ve dava konusu taşınmazlar yönünden kesinleşmeyeceğinden, eldeki tescil davası aynı zamanda orman kadastrosuna itiraz davasına dönüşmüştür. Kadastro mahkemesince bakılacak dava türleri 3402 sayılı Kanunun 26. maddesinde gösterilmiş olup, 6831 sayılı Kanunun 11. maddesine göre bu davalar dışında, altı aylık askı süresi içinde açılan orman sınırlaması ve 2/B madde uygulamasına itiraz davaları da kadastro mahkemesinde görülüp sonuçlandırılır. Bu nedenlerle tescil davasında asliye hukuk mahkemesi, orman kadastrosuna itiraz davasında ise kadastro mahkemesi görevlidir. Görev yönü kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında, temyiz aşaması da dahil olmak üzere tarafların her birince ileri sürülebileceği gibi re'sen de gözetilebilir. Mahkemece anılan yönler gözönüne alınarak; orman kadastrosuna itiraz davasının, tescil davasından ayrılıp, orman kadastrosuna itiraz davası yönünden görevsizliğe karar verilerek tescil davası elde tutulup orman kadastrosuna itiraz davasının sonucu beklenmesi gerekirken, yargılamaya devamla, yazılı olduğu biçimde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” denilmiştir. Asliye hukuk mahkemesince bozma kararına uyulduktan sonra, tescil davası elde tutularak orman tahdidine itiraz davası yönünden kadastro mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, görevsizlik kararının kesinleşmesiyle yargılamaya kadastro mahkemesinde devam edilmiştir. Mahkemece; davacının fen bilirkişisi ...i'nin 19/06/2014 havale tarihli raporuna ekli 3 nolu krokide (B3) harfi ile gösterilen alan ile 4 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen alana ilişkin davasının davacı sıfatı yokluğundan reddine, bu yerlerin orman sayılmayan yerlerden olduğunun tespitine, ekli 1 nolu krokide (A), (B), (C) harfleri ile gösterilen alanlar, 2 nolu krokide (A) harfi ile gösterilen alan ile 3 nolu krokide (A), (B), (D1) ve (B4) harfi ile gösterilen alanlara ilişkin davasının esastan reddine, bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davacı ... ile davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, orman tahdidine itiraza ilişkindir.1) Davalı ...nin temyiz itirazları yönünden;Davalı 24/07/2014 tarihli dilekçesi ile hükmü temyiz etmiş, daha sonra 20/08/2014 tarihli dilekçesiyle temyiz talebinden feragat ettiğini açıklamıştır. 6100 sayılı HMK’nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanması gerekli 1086 sayılı HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca, mahkemesince, ancak temyiz kanuni süre geçtikten sonra yapılır veya temyizi kabil olmayan bir karara ilişkin olursa temyiz isteminin reddine karar verilebilir. Temyiz istemini incelemek Yargıtay'ın görevi olduğu gibi, temyizden feragat talebini değerlendirmek de Yargıtay'ın görevidir. Mahkemesince feragat nedeniyle temyiz dilekçesinin reddine karar verilemez. Bu nedenle, mahkemenin davalı ...nin temyiz talebinin reddine ilişkin ek kararının kaldırılmasına ve davalı ...nin temyiz talebinin feragat nedeniyle REDDİNE,2) Davacı Galip Yüzer’in fen bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide (A) ve (B), 3 nolu krokide (A), (B) ve (D1) harfleriyle işaretli bölümlerine yönelik temyiz itirazları bakımından;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın bölümlerinin orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve yasaya uygun olan hükmün fen bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide (A) ve (B), 3 nolu krokide (A), (B), (D1) harfleriyle işaretli bölümlerine yönelik ONANMASINA, 3) Davacı ..in fen bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide (C), 2 nolu krokide (A) ve 3 nolu krokide (B4) ile işaretli bölümlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dosya kapsamına göre mahkemenin bu taşınmaz bölümleri yönünden değerlendirmesi yerinde değildir. Eldeki dava, devam eden tescil davası sırasında tescili istenen taşınmazların bir kısmının tahdit içine alınmış olması nedeniyle tahdit içine alınan bölüm yönünden davanın orman tahdidine itiraza dönüştüğü kabul edilerek Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece yöntemince yapılan araştırma ve inceleme neticesinde de orman bilirkişi kurulu ve fen bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide (C), 2 nolu krokide (A) ve 3 nolu krokide (B4) ile işaretli bölümlerin orman tahdidi dışında bırakıldığı belirlenmiştir. Bu bölümlere yönelik orman tahdidine itiraza dönüşmüş bir dava bulunmadığı gibi ...nin orman tahdidi içine alınmasına yönelik davası bulunmamaktadır. Mahkemece bu bölümler yönünden davalı olmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde bu yerlerin orman sayılan yerlerden olduğunun tespitine karar verilesi usul ve kanuna aykırıdır. Açıklanan nedenle davacı Galip Yüzer’in fen bilirkişi raporuna ekli 1 nolu krokide (C), 2 nolu krokide (A) ve 3 nolu krokide (B4) ile işaretli bölümlere yönelik temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA 15/04/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.