Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 308 - Karar Yıl 2013 / Esas No : 9105 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R..... İlçesi.... Köyü 13303 ada 33 parsel sayılı 1167,63 m² yüzölçümlü taşınmaz, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunla eklenen ek 4 maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmalarında tarla niteliğiyle, beyanlar hanesinde “... kızı ... ... kullanımında olup, üzerindeki ev kendisine aittir” şerhi ile hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ..., tesbit tutanağının beyanlar hanesine isminin yazılmadığından taşınmazın kendi kullanımında olduğunun şerh verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazda davacının kullanımı bulunmadığından davanın REDDİNE ve dava konusu taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırı dışına çıkarıldığının tesbitine, Hazine adına tapuya tesciline, davacının kullanımında olan 2270 m² alanın 13303 ada 32 parsel sayılı taşınmaz olduğunun tesbitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 2/B uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan taşınmazda bulunan kullanım durumuna itiraza ilişkindir.Kadastro davalar??, lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Kanunun ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; dava Kadastro Genel Müdürlüğüne husumet yöneltilerek açılmıştır. Davacının asıl dava etmek istediğinin ... değil Hazine olduğu belirgin olup ortada belirgin bir biçimde temsilde yanılma hali bulunduğu, kaldı ki, davalı idareyi de davada Hazine vekilinin temsil ettiği, mahkemece, çekişmeli taşınmazda davacının kullanımının bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği ve davacının da temyizinin bulunmadığı gözönüne alınarak davanın reddi yönünde kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, davanın 13303 ada 33 parselin kullanım belirlemesine ilişkin olarak açılması nedeniyle taleple bağlı olarak karar verilmesi gerekirken, hüküm fıkrasında çekişmeli taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarıldığının tespitine, Maliye Hazinesi adına tapuya tesciline, davacının kullanımında olan 2270 m²'sinin 13302 ada 32 parsel sayılı taşınmaz olduğunun tespitine karar verilmesi doğru değil ise, de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hüküm fıkrasının 2 ve 3 nolu bentdlerinin hüküm fıkrasından tamamen çıkartılmasına ve 1. bentde “talebin reddine” cümlesinden sonra gelmek üzere “dava konusu 13303 ada 33 nolu parselin tesbit gibi tesciline,”cümlesinin eklenmesi suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla H.U.M.K.’nun 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş şekliyle ONANMASINA 25/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.