Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2960 - Karar Yıl 2008 / Esas No : 1529 - Esas Yıl 2008





Taraflar arasında görülen KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ davasının yapılan yargılaması sonunda (DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE) karar verilip, temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen hükmün H.U.M.Y.nın 427. maddesi gereğince yasa yararına bozulması Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/1/2008 gün ve 2008/5716 sayılı yazıları ile istenilmekle, dosya içerisindeki tüm belgeler incelenerek, gereği düşünüldü: - KARAR - Kadastro sırasında YILDIZLI Köyü 101 ada 1 parsel sayılı 86.066,20 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, ORMAN niteliği ile HAZİNE adına tespit edilmiştir. Davacı, T. Sani 1288 Daimi tarih 7 ve Temmuz 307 Daimi tarih 8 numaralı tapulara dayanarak, irsen intikal ve paylaşım sonucu maliki olduğu taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığını ileri sürerek, kadastro tespitinin iptali ile adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece, askı ilanı 28/11/2006 tarihinde yapıldığı halde, davanın bu tarihten önce 21/9/2006 tarihinde açıldığı, 3402 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca henüz askı ilanı yapılmayan orman ve arazi kadastro tespitlerine karşı açılan davada mahkemenin görevli olmadığı, davacının talebinin öncelikle kadastro komisyonunca değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle DAVA DİLEKÇESİNİN GÖREV YÖNÜNDEN REDDİNE ve davacının talebi tespit tutanağına itiraz olduğu değerlendirilerek itiraz hakkında karar verilmek üzere dava dosyasının Araklı Kadastro Komisyonuna gönderilmesine karar verilmiş, hüküm temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 3402 sayılı Yasanın 22/2/2005 gün ve 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesinin 5. fıkrasında, "Çalışma alanındaki ormanların bu ekipçe sınırlandırma ve tespitleri yapılarak otuz günlük kısmî ilâna alınır. Bu alanlarda orman kadastrosu yapılmış sayılır", yine aynı yasanın 11. maddesinin 1. fıkrasında "Kadastro müdürü, kadastro tutanaklarına göre yapılan tespitlere dayanarak, askı cetvellerini düzenler; bu cetvelleri ve pafta örneklerini, müdüriyette ve ayrıca muhtarın çalışma yerinde 30 gün süre ile ilan ettirir; itirazı olanların ilan süresi içinde kadastro mahkemesinde dava açabileceklerini belirtir." hükümleri bulunmaktadır. Yerel mahkemece kadastro tesbitlerinin ilanı yapılmadan dava açıldığı gerekçesiyle, dava dilekçesi kadastro tespit tutanağına itiraz olarak nitelendirilerek görevsizlik kararı verilmiş ise de, dosya kapsamından, çekişmeli parsel hakkındaki, 3402 sayılı Yasanın 4/5 ve 11. maddeleri hükümlerine göre 30 günlük kısmi ilanının 22/8/2006 - 22/9/2006 tarihleri arasında yapıldığı, davacı tarafından yasal süre içinde 21/9/2006 tarihinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Aynı Yasanın 9. maddesi hükmüne göre kadastro tutanağı düzenlendikten sonra ve askı ilanından önce itiraz edildiği takdirde aynı yasanın 10. maddesi gereğince komisyonca eski tutanağın yerine yeni bir tutanak düzenlenir ve sonuç askı ilanı ile ilgililere duyurulur. Komisyona yapılacak itiraz kadastro teknisyenliğine ya da Kadastro Müdürlüğüne yapılması gerekir. Yanlışlıkla kadastro mahkemesine başvurulmuşsa mahkemece verilecek karar görevsizlik kararı değil "itiraz hakkında 3402 sayılı Yasanın 10. maddesi gereğince bir karar verilmek üzere dilekçenin komisyona gönderilmesi kararı olmalıdır. Ne var ki; somut olayda, davanın yasal askı ilanı içinde açılmış olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın esası kadastro tespiti incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken dava dilekçesinin görev yönünden gönderilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 427/6. maddesi uyarınca Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının temyiz itirazlarının kabulüne ARAKLIKADASTRO MAHKEMESİ’nce verilen ve temyiz edilmemek suretiyle kesinleşen, 16/11/2006 tarih ve 2006/5-21 sayılı hükmün hukuki neticesi saklı kalmak kaydı ile YASAYARARINA BOZULMASINA, gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine 26/2/2008 günü oybirliğiyle karar verildi.