Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2839 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9416 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davalılar ... ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında, ... Köyü 155 ada 110 parsel sayılı 10730,33 m² yüzölçümündeki taşınmaz, senetsizden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalılar adına tesbit edilmiştir. Davacı ... vekili, taşınmazın Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve dava konusu parselin kadastro tespitinin iptaline ve bilirkişi raporuna ekli krokide (A) ile gösterilen 3275,14 m² ve (B) harfi ile gösterilen 3617,87 m²lik bölümlerin orman niteliğiyle ... adına, (C) harfi ile gösterilen 3837,37 m²lik bölümün tesbit gibi davalılar adına tapuya tesciline karar verilmiş, hükmün ... ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairenin 25/02/2013 tarih ve 2013/313 - 1713 sayılı kararı ile bozulmuştur.Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Dava, ... tarafından açılan kadastro tesbitine itiraz davası niteliğinde olup, aynı parsele karşı kadastro mahkemesinin 2009/154 E. sayılı dosyasında dava bulunduğu, kadastro tutanak aslının da bu dava dosyasında bulunduğu, temyize konu dosyada ise tutanağın fotokopisinin olduğu anlaşılmaktadır. O halde; aynı parsel hakkında açılmış bulunan davalarda delillerin birlikte toplanıp değerlendirilmesi, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkilemesi, kararlar arasında çelişki yaratılmaması ve ayrı kararların infazında sorun oluşmaması bakımından aynı parsel hakkında açılan ve yargılaması devam eden dava dosyalarının HMK'nın 166. maddesi gereğince birleştirilerek yargılamanın birlikte yürütülmesi, toplanacak delillerin tümü birlikte değerlendirilmesi gerekirken, birleştirme ile ilgili usûl hükmü gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır." denilmiştirMahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sırasında; ... tarafından aynı parsele yönelik olarak açılan ve taşınmazın kök muris ...'a ait olup adına tespit yapılan davalılardan "...'ın mirasçı değil kendisinin mirasçı olduğunu iddia ettiği davanın bu dosya ile birleştirilmesine karar verilmiş ve birleşen dosyalar üzerinden yapılan yargılama sonucu: davacı ...nin ve birleşik davacı ...'nun davasının kısmen kabul kısmen reddine, 155 ada 110 parsele ilişkin kadastro tespitinin iptali ile bilirkişi raporuna ekli krokide (A) rumuzu ile gösterilen 3275,14 m2'lik kısım ile (B) rumuzu ile gösterilen 3617,87 m2'lik kısmın aynı ada içerisinde son parsel numarasından sonra gelmek üzere verilecek yeni parsel numaraları ile orman vasfı ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline, aynı krokide (C) rumuzu ile gösterilen 3837,37 m2'lik kısmın 155 ada 110 parsel numarası verilerek tarla vasfı ile .. numaralı ... mirasçıları adına miras payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm ... tarafından taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmına yönelik olarak, bir kısım davalılar tarafından (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısımlarına yönelik olarak temyiz edilmiştir.Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 sayılı Kanuna göre 02.06.1948 tarihinde yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 3302 sayılı Kanuna göre 01.02.2001 tarihinde yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması ile 2008 yılında 4999 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 9. maddesine göre yapılan fennî hataların düzeltilmesi çalışmaları bulunmaktadır. 1) Davalılar ... ve arkadaşları vekilinin, dava konusu 155 ada 110 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda, (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın bilirkişi raporunda (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığı belirlenerek hüküm kurulduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, gerekmiştir.2) Davacı ...nin dava konusu 155 ada 110 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda, (C) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları bakımından;Mahkemece davacı adına tesciline karar verilen (C) harfli kısmın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalılar yararına zilyetlikle edinme koşulları oluştuğu belirlenerek ... adına tesciline karar verilmişse de; delilerin değerlendirilmesinde hataya düşülmüş, yeterli inceleme ve araştırma yapılmamıştır. Şöyle ki, ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın (C) harfli kısımda imar ihyanın tamamlandığı ve tarım arazisi vasfında zilyetlikle kazanılacak yerlerden olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, bilirkişi raporu ekinde dava konusu taşınmazı gösteren fotoğraflar incelendiğinde taşınmazın tamamında kullanım olmadığı ve imar-ihyanın tamamlanmadığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi rapor içeriği ile fotoğraflar arasındaki bu çelişkiye rağmen, usûl ekenomisi gerekçe gösterilerek bozma kararı sonrası yeniden inceleme ve araştırma yapılmadan önceki raporlara dayanarak hüküm kurulmuştur. Bu sebeple, bir fen ve ziraat bilirkişi eşliğinde, taşınmaz başında yeniden inceleme ve keşif yapılarak, dava konusu taşınmazın (C) harfli kısmının imar ve ihyasının tamamlanıp tamamlanmadığı, taşınmazda kullanım olup olmadığı, taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsünün cinsi, varsa üzerindeki ağaçların yaşları ve cinslerinin açıklandığı ayrıntılı rapor alınmalı, yapılacak keşifte taşınmazın dört tarafından fotoğrafları çekilmeli, fotoğraflarda taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmı ayrıca işaretlenmeli ve rapor içeriğinde (C) harfi ile gösterilen kısmının komşu taşınmazlara göre durumu değerlendirmesinin yapılması sağlanmalı bilirkişi raporları değerlendirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.SONUÇ: 1) Yukarıda bircinci bentde açıklanan nedenlerle; davalılar Ümmügülsüm Kaplan ve arkadaşları vekilinin, dava konusu 155 ada 110 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda, (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün, taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen kısmı yönünden ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A maddesi gereğince davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine,2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle davacı ...nin, dava konusu 155 ada 110 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda, (C) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, taşınmazın (C) kısmı yönünden BOZULMASINA 09/04/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.