MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında Karaşar Köyü 106 ada 160 parsel sayılı 9320,40 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, malik hanesi davalı (Kadastro Mahkemesinin 2005/29 Esas sayılı dosyasında) olduğundan bahisle boş bırakılarak kadastro mahkemesine devredilmiştir. Davacı ... Yönetimi, 15/09/2006 tarihli dava dilekçesi ile; ... İlçesi,...Yerli Set mevkiinde 106 ada 160 nolu parselin bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan orman kadastrosu sırasında, belirtilen parselin tamamen orman sınırı içinde kalması gerekirken, orman sınırı dışında bırakıldığını, dava konusu taşınmazla birlikte başka taşınmazlara ayrıca kısmi ilân süresinde de dava açtıklarını ve o davanın da devam ettiğini belirterek, dava konusu 106 ada 160 parsel sayılı taşınmazın orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Mahkemece, dava dilekçesi mahkemenin 2006/85 Esas sayılı sırasına kaydedilmiş, daha sonra Orman Yönetiminin kısmi ilân süresi içinde açtığı dava olan 2007/5 Esas sayılı (Bozma öncesi 2005/29 Esas) dosyası ile birleştirilmiş ve bu dosyadan verilen tefrik kararı ile 2012/79 Esas sayılı temyize konu bu dosyaya kaydedilmiştir.Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davacının davasının reddine, dava konusu taşınmazın payları oranında davalılar adına tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.Dava, orman ve arazi kadastrosuna itiraz niteliğindedir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesi gereğince yapılan ve dava tarihi itibariyle kesinleşmeyen orman kadastrosu bulunmaktadır.Mahkemece verilen karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki, somut uyuşmazlıkta; çekişmeli taşınmazın malik hanesi açık olup, mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi uyarınca gerçek hak sahibi re'sen belirlenecek, davada taraf olmayanlar adına dahi tescile karar verilebilecektir. Bu nedenle, Hazine ve köy tüzel kişiliğinin davada taraf olmaları gerekirken, taraf olmadıkları anlaşılmaktadır. Çekişmeli taşınmazın eylemli durumuna ilişkin olarak yapılan keşifteki mahkeme gözleminde, taşınmaz üzerinde kuşburnu, ahlat, bodur, karamuk çalısı cinsi ağaçlar bulunduğu, orman bilirkişi raporunda taşınmaz üzerinde 10 ve 12 yaşlı dağınık halde meşe, kuşburnu, alıç, tek yıllık otsu bitkiler bulunduğu, 15 - 20 yıldır ekilmediği ve ziraat bilirkişi raporunda taşınmazın 20 yılı aşkın süredir ekilip biçilmediği, üzerinde karaağaç ve meşe ağaçları olduğu açıklanmıştır. Ayrıca, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler, taşınmazın yaklaşık 15 yıldır kullanılmadığını bildirilmiştir. Taşınmaz üzerindeki bitki örtüsüne ilişkin gözlem ve açıklamalardan taşınmazın zilyetlikle kazanılacak yerlerden olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle; Hazine ve köy tüzel kişiliğinin davalı olarak davaya dahil edilerek delillerinin toplanması, 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesi de gözetilerek, taşınmazın belirlenecek niteliğine ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.