Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2774 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 10096 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında ... İli, ... İlçesi, ...Köyü, 105 ada 37 parsel sayılı 10437,21 m2 yüzölçümündeki taşınmaz 20/05/2009 tarihli komisyon kararıyla, davalılar adına olan 14/07/2008 tarih 9 sıra nolu tapu kaydının miktarının 105 ada 20 sayılı parselden ifrazı sonucu oluşmuştur.Davacı ... Yönetimi dava konusu taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla komisyon kararına ve kadastro tesbitine itiraz davası açmıştır.Mahkemece davanın kabulü ile ...Köyü, 105 ada 37 sayılı parselin tesbitinin iptali ile orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro komisyon kararına ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle hüküm kurulmuşsa da uzman bilirkişi raporuna ekli 1985 tarihli memleket haritasında çekişmeli taşınmazın kısmen açık renkle işaretlendiği, eski tarihli memleket haritası ve dayanağı hava fotoğraflarının incelenmediği, orman ve ziraat bilirkişi raporlarında çekişmeli taşınmazda kümeler halinde meşe ağaçları bulunduğu belirtilmesine rağmen meşe kümelerinin taşınmazın neresine isabet ettiği, sayısı, yaşı ve kapalılık durumunun irdelenmediği, taşınmazın 40-50 yıldan beridir tarla ve çayır olarak kullanıldığı tesbiti yapılmasına karşın taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı konusunda yeterli inceleme yapılmadığı anlaşılmaktadır.O halde, mahkemece yeniden yapılacak keşifte eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı dayanılan tapu kayıtları ilk oluşumundan itibaren ve dayanağı kroki ve mahkeme ilâmları ilgili yerlerden getirtilmeli, bundan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve bir ziraat mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; dava konusu taşınmaz ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazikadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile taşınmaza bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilk oluşturulduğu günden itibaren tüm gittileri bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita-kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp bu belgelerde dava konusu yer belirlendikten sonra, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğin hangi tarihte başlanılıp tamamlandığı belirlenmeli, bu belgeler ile kadastro paftası, hem 1/5000 ve hem de 1/25000 ölçeklerinde eşitlenerek kadastro paftası ile düzenlenen harita, komşu ve yakın komşu taşınmazları da içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle çekişmeli taşınmazın konumu, hava fotoğrafları, orijinal renkli memleket haritaları üzerinde gösterir biçimde bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve bilimsel verileri içerir, topografik ve memleket haritalarından yararlanılarak taşınmazın gerçek eğim durumunu gösterir rapor alınmalı, dayanak tapu kaydıyla birlikte tescil krokisi mahalli bilirkişiler eliyle mahallinde uygulanmalı, fennî bilirkişi tarafından tescil krokisi ile kadastro paftası çakıştırılarak tescil krokisinin çekişmeli taşınmazı kapsayıp kapsamadığı, kapsamakta ise, çekişmeli taşınmazın tamamının mı yoksa bir kısmının mı tescil krokisi içinde kaldığı belirlenerek bu konuda krokili rapor alınmalı, tescil davasında....nin taraf olmadığı ve bu davanın.... tarafından kesin hüküm oluşturmayacağı dikkate alınarak oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Kabule göre de, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesiyle 3402 sayılı Kanuna eklenen "Kadastro işlemi ile oluşan tesbit ve kayıtların iptali için Devlet veya diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından kayıt lehtarına karşı kadastro mahkemeleri ile genel mahkemelerde açılan davalarda davalı aleyhine vekâlet ücreti dahil, yargılama giderine hükmolunmaz.” şeklindeki 36/A maddesi ve 17. maddesi ile eklenen "Bu Kanunun 36/A maddesi hükmü, henüz infaz edilmemiş yargı kararlarındaki vekâlet ücreti dâhil yargılama giderleri için de uygulanır.” şeklindeki geçici 11. maddesi hükümleri uyarınca davalılar aleyhine yargılama giderlerine hükmolunması ile dava konusu 105 ada 37 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon kararıyla tesbit edildiği halde hüküm fıkrasında komisyon kararının iptaline karar verilmemiş olması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08.04.2015 günü oybirliğiyle karar verildi.