Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil (tapu kaydına dayalı 2/B uygulamasına itiraz) davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine ve Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Yörede 1972 yılında yapılan kadastro sırasında Arnavutköy Birliği 936 parsel sayılı 4200 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, 16 Mayıs 1955 tarih 150 nolu tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davacı İbrahim Yeşilbağ adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı, 936 parsele revizyon gören tapu kaydının yüzölçümünün 14.340 m2 olduğu halde, 10 dönümlük kısmının ilk tahdit içinde kaldığından komisyonca itirazın reddedildiğini, bu alanın 1744 Sayılı Yasaya göre tapu kaydı maliki adına çıkartılması gerekirken, Hazine adına orman sınırları dışına çıkartıldığı gerekçesiyle tapu kaydına dayalı orman kadastro işleminin iptali istemiyle dava açmıştır. Her iki uygulamanın kadastro tespitinin ve orman kadastro işlemlerinin kesinleştiği gerekçesiyle verilen görevsizlik kararı dairemizce onanarak kesinleşmiştir. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu 936 parselin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu kaydına dayalı 10 yıllık sürede açılan 2/B madde uygulamasının iptali istemidir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 3116 Sayılı Yasaya göre 18.05.1942 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Daha sonra 1744 Sayılı Yasaya göre 12.05.1980 tarihinde ilanı yapılıp dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması, 2896 Sayılı Yasaya göre 10.05.1985 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. 3302 Sayılı Yasaya göre 16.07.1987 tarihinde işe başlanıp 14.10.1987 tarihinde bitirilen eldeki dava nedeniyle kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Çekişmeli parsel 1942 yılında yapılıp kesinleşen tahdit içinde olduğu, 12.05.1980 tarihinde ilan edilen ve kesinleşen 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi gereğince orman rejimi dışına Hazine adına çıkartıldığı, tarafların ve mahkemenin kabulündedir. Davacı, dava dışı 936 parsele uygulanan ve 2510 Sayılı İskan yasası hükümlerine göre Ekim 1944 yılında oluşturulan Mayıs 1955 tarih 150 numarada davacı adına intikal gören ve dört sınırı fundalık okuyan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Dört sınırı fundalık okuyan tapu kaydının çekişmeli parsele uyduğunun kabul edilemeyeceği bir yana, davacının tutunduğu tapu kaydı, çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları içindeyken oluşturulmuştur. Devlet ormanları iskan ya da başka bir yolla dağıtılamayacağına göre; orman içinde oluşturulan tapu kaydının yasal geçerliliği bulunmamaktadır. Bu nedenle, böyle bir tapu kaydına dayanılarak orman rejimi dışına çıkartılan bir yerin gerçek kişi adına tescili olanağı bulunmamaktadır. 1744 Sayılı Yasanın 2. madde uygulamasından, davacının somut olayda yararlanması mümkün değildir. O halde, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 14.03.2005 günü oybirliğiyle karar verildi.