Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2644 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 1949 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında ..... Beldesi 167 ada 3 parsel sayılı 19858.14 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, bağ ve bahçe niteliği ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin ..... ...... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Dairemizin 13.12.2004 günü 2004/8108-13018 sayılı ilamı ile dava konusu 3 parsele ait pafta örneği Batı ve Doğusundaki yollardan sonraki 167 ada 68, 69, 91 ve 92 parsel sayılı taşınmazların tutanak örneklerinin dosyada bulunmadığı belirtilerek değinilen belgelerin gönderilmesi gereğine değinilmiştir. Eksikliklerin giderilmesi sonucu, kadastro çalışması sırasında çekişmeli taşınmazın Batısından yoldan sonra gelen 68 parsel ile 2 parsel orman niteliği ile Hazine adına tesbit görüp itirazsız kesinleşmiş, 69 parsel ise kadastro mahkemesinin 2002/529-2003/118 sayılı dosyasında; Doğusundaki yoldan sonraki 91 parsel kadastro mahkemesinin 2002/561-2003/47 sayılı dosyasında; 92 parsel, kadastro mahkemesinin 2002/562-2003/35 sayılı dosyasında hükmen orman olmuştur (91 parsele ilişkin hüküm Dairemizin 13.12.2004 günü 2004/8107-13005 sayılı ilamı ile onanmıştır). 167 ada 91 parsel dosyası bu dosya içinde olup, incelendiğinde her iki dosyada bilirkişiler .... .....ve ..... .... olup, 3. bilirkişi değişiktir. Böyle olduğu halde paftada birbirine yakın olan parseller memleket haritasında uzak olacak biçimde işaretlenmiştir. Bu durum, taşınmazın orman olup olmadığı konusunda ciddi bir araştırma yapılmadığını göstermektedir. Yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde mahkeme tarafından, dava konusu 167 ada 3 parsel yakınındaki hükmen orman olarak tapuya tesciline karar verilen 69 ve 92 parsel dosyaları getirtilerek önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, memleket haritası, hava fotoğrafı ve amenajman planı ve çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 14/03/2005 günü oybirliğiyle karar verildi.