Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2643 - Karar Yıl 2005 / Esas No : 2161 - Esas Yıl 2005





Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında İlbistanlı Köyü 107 ada 2 parsel sayılı 18389.70 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine ve dava konusu parselin davalı ..... ..... mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce orman kadastrosu yapılmamıştır. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; karara dayanak alınan bilirkişi raporu, çekişmeli taşınmazın orman olup olmadığını ve hukuki durumunu belirlemeye yeterli ve kanaat verici olmayıp, bu rapora dayanılarak hüküm kurulamaz. Mahkemece yapılan incelemede dava konusu taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle davalı adına özel mülkiyet oluşturacak biçimde hüküm kurulmuştur. Hükme esas alınan uzman bilirkişi kurulu tarafından hazırlanan raporda, parselin orman sayılmayan yerlerden olduğu açıklanmış, orijinal-renkli memleket haritasında orman olmayan bölümde işaretlenmiştir. Temyiz incelemesi sırasında yerel mahkemece dava dosyasının raporu düzenleyen bilirkişilere verilerek, dava konusu yerde kesinleşmiş tahdit söz konusu olmadığından memleket haritası ve kadastro paftası ölçekleri eşitlenerek her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de gösterecek şekilde birbiri üzerine ablike edilerek, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritaları üzerinde gösterecekleri raporun alınarak gönderilmesi gereğine değinilerek, açıklanan eksikliğin giderilmesi için dosyanın mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir. Mahkemece düzenlettirilip, bu dosya ile gönderilen kroki incelendiğinde parselin memleket haritasında bulunduğu yer ile paftadaki yer arasında paralellik olmadığı gibi, yargılama sırasında bu yön üzerinde durularak çelişki giderilmemiştir. Açıklanan nedenle, karara dayanak alınan rapor, uyuşmazlığın çözümünde yetersiz kalmaktadır. Mahkemece, eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman yüksek mühendisi ve bir fen elemanı aracılığıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 Sayılı Yasalar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 Sayılı Yasanın 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; kesinleşmiş orman kadastrosu bulunmadığından, yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 14/03/2005 günü oybirliğiyle karar verildi.