Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2641 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2621 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ... ve ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... ..., dava dilekçesinde, ... köyü 412 parsel nolu, 1721300 m2 yüzölçümlü taşınmazın mera vasfında orta malı olarak tapuda kayıtlı olduğu, taşınmazın ağaçlandırma sahası ve eylemli orman olduğu iddiasıyla, mera tespit ve tahdidinin iptaline, taşınmazın orman niteliğiyle tespit ve tesciline karar verilmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile İl Mera Komisyonunun 15/04/2011 tarihli ... sayılı kararının iptali ile 412 sayılı parselin tapu kaydının malik bölümünün iptaline ve orman olarak ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Yörede, seri usûlde yapılıp 1969 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Arazi kadastrosu 1953 yılında yapılmıştır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın ... ...ne tahsis edildiği bildirilmiştir. Ancak, mahkemece, çekişmeli taşınmazın, orman bilirkişisinin beyan ettiği şekilde tahsis edilip edilmediği sorulmadan, tahsis edilmiş ise tahsise ilişkin belge ve haritalar getirtilmeden karar verilmesi doğru görülmemiştir. O halde, mahkemece, çekişmeli taşınmazın ... ...ne tahsis edilip edilmediği ilgili yerlerden sorulup, tahsis var ise bu tahsise ilişkin tüm belgeler ve haritalar getirtilmelidir.Ayrıca, dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptaline ilişkin olup, kural olarak; tahdidin kesinleştiği yerlerde bir yerin orman olup olmadığı kesinleşmiş tahdit haritasının uygulanmasıyla çözümlenir. Mahkemece kesinleşmiş tahdit uygulaması yapıldığı ve taşınmazın tahdit dışında kaldığı belirlendiği halde, tahditten öncesinin araştırılması yoluna gidilerek, memleket haritası ve hava fotoğraflarındaki durumuna göre ve 1952 yılında arazi kadastrosu ile mera olarak sınırlandırılan ve orman tahdidi dışında olan taşınmazın sonradan ağaçlandırma yapılarak eylemli orman vasfını kazandığı kabul edilerek karar verilmesi de doğru görülmemiştir.Çekişmeli taşınmazın ... ...ne tahsis edilmiş olması halinde, tahsis kararının değerlendirilerek, sonucuna göre hüküm kurulması; aksi halde, yani çekişmeli taşınmaz ... ...ne tahsis edilmemiş ise, davacı ... ...nin davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ..., ... ve ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.