MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasında görülen iflasın ertelenmesi davası sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı tarafından 05.01.2015 tarihli dilekçe ile özetle; "...dava dilekçesi ile talep edilen ihtiyati tedbir kararının tensip zaptının 5, 8, 9 ve 11 numaralı ara kararlarının yerine getirilmesinden ve bilirkişi incelemesinden sonra verilmek suretiyle iflas ertelenmesinin işlevsiz hale getirildiği, bu arada hâkim tarafından verilen ihtiyati hacizler nedeniyle vekil eden şirketin iş yapamaz hale getirildiği, bilirkişi raporlarına yapılan itirazların değerlendirilmediği, 24.12.2014 tarihli duruşmada hâkim tarafından "Siz de borçları ödeseydiniz Avukat Hanım" şeklinde beyanda bulunulması nedeniyle, gerekmediği halde, görüşün açıklandığı, atanan kayyumun, vekil eden şirket ile husumeti ve davası bulunan bir başka şirketin vekili olduğu ve halen de vekilliğini yaptığından, atanmasına yapılan itirazın gerekçe gösterilmeden reddedilmesi, hâkimin tutum ve davranışları nedeniyle tarafsızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Reddedilen hâkim tarafından, istemin reddinin gerektiği yönünde görüş belirtilmesi üzerine, dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ve ret talebinde bulunan davacının HMK'nın 42/4. maddesi uyarınca 3.000.- TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.HM.'nın 36. maddesine göre reddi hâkim yoluna, taraflardan birisi veya onun nam ve hesabına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise başvurulabilir (HMK. m.74).Somut olayda, reddi hâkim yoluna başvuran davacı vekiline, vekil olarak atandığına ilişkin Ula Noterliğince tanzim olunan 04 Nisan 2012 tarihli ve 00801 yevmiye nolu vekâletnamede, hâkimin reddi yoluna başvurulabilmesi için özel yetki verilmediği anlaşılmaktadır. O halde; mahkemece, reddi hâkim talebinin esası incelenmeksizin bu usulî eksiklikten reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin esası hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, sari hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.