Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2505 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 702 - Esas Yıl 2016





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ... ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği ... köyünde bulunan toplam üç parça taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının davacı yararına oluştuğunu iddia ederek, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre davacı adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında davacı ..., Medenî Kanunun 713/6. maddesi uyarınca karşı tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 16/07/2013 tarihli bilirkişi rapor ve krokisinde (B) harfiyle işaretli 2384,22 m² ve (C) harfiyle işaretli 992,96 m²'lik bölümlerin davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, (C1) ile işaretli bölüm yönünden talep olmadığından karar verilmesine yer olmadığına, (A1) ile gösterilen bölüm yönünden talebin reddine, davalı ...nin talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar ... ve ... ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce 1946 yılında 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. Mahkemece, fen bilirkişi rapor ve krokisinde (B) ve (C) harfleriyle işaretli bölümler yönünden davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlendiği gerekçesiyle davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli değildir. Hükme dayanak orman bilirkişi kurulu raporunda, yöreye ait daha eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunmasına rağmen yeni tarihli olan 1983 ve 1995 tarihli memleket haritası ve elde edildikleri hava fotoğrafları uygulanmış olması nedeniyle çekişmeli yerin öncesinin orman niteliğini belirlemeye yeterli ve kanaat verici değildir. Ayrıca 1987 yılında kesinleşen tapulamada paftasında “tescil harici” yazılmak suretiyle tespit harici bırakılmış taşınmazın öncesinin imar ve ihyaya tâbi bir taşınmaz olup olmadığı açıkça belirlenmemiş, imar ve ihyaya tâbi bir taşınmaz olması halinde ise emek ve masraf sarfı suretiyle imar ve ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilip getirilmediği ve bu işlemlerin tamamlanmasından sonra kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçip geçmediği ayrıca denetlenmemiştir. Öte yandan bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar ve ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi havafotoğrafları olduğu halde getirtilen hava fotoğraflarının incelenmesini yapan orman bilirkişilerince taşınmazın niteliğinin ne olduğu, tarla olarak sınırlarının belirli olup olmadığı hususu yeterince açıklanmamış, hükme dayanak ziraat bilirkişi raporunda ise taşınmazın imar ve ihyasının tamamlandığı bildirilmesine rağmen hangi tarihte tamamlandığı belirlenmemiştir.Bunlardan ayrı (A1) ile işaretli bölümün belirlenen niteliğine göre Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken tescil talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporlarına dayanılarak hüküm kurulamaz. Bu nedenle; mahkemece, en eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları ile dava tarihinden geriye doğru 15, 20 ve 25 yıl öncesini gösteren en az 3 ayrı tarihe ilişkin hava fotoğrafları ve varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve ... ... ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman, bir ziraat mühendisi ile jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, imar ve ihyaya tâbi yerlerden olup olmadığının, tâbi ise imar ve ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı; taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, ziraatçi bilirkişi taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı, hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü, kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususları ve komşu parseller ile dava konusu taşınmaz arasında nitelik farkı olup olmadığı özellikle belirtilmeli; yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarına; taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar ve ihyanın tamamlandığı tarihin ne olduğu etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler yöntemince giderilmeli; tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan sözkonusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... ve ... ...nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 01/03/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.