MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RTapulama sırasında, ..... İli, ...... İlçesi, ...... Köyü 266 parsel sayılı 7550 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir.Davacı ... vekili 28/02/2011 havale tarihli dilekçe ile, taşınmazın 1977 yılından beri davacının zilyetliğinde olduğu iddiasıyla tapusunun ihptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece aynı taşınmaza yönelik Orman Yönetimi tarafından açılan davada önce birleştirme sonrasında ise ayırma kararı verilmişir. Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda, yapılan harici satım sözleşmesinin geçersiz olduğu, tapuda kayıtla taşınmazın zilyetlik yolu ile kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28/09/2001 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Dosyanın incelenmesinde; temyiz incelemesi aynı gün yapılan ........... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/44 E. - 2014/172 K. sayılı dava dosyasında, davacı Orman Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla dava açıldığı anlaşılmıştır. Çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali hususunda bu dosyalardan birisinde verilecek karar, diğer davayı da etkileyecek ve diğeri açısından da sonuç doğuracak olduğundan, her iki davanın birlikte görülüp sonuçlandırılması gereklidir. Bu nedenle, her iki dava dosyasının birleştirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması zorunludur.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.