Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2315 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 4389 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RTapulama sırasında, ...... İli, ..... İlçesi, ........ Köyü 266 parsel sayılı 7550 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla ... adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi vekili 25/04/2012 havale tarihli dilekçe ile, taşınmazın kesinleşen oman kadastro sınırları içinde ve orman sayılan yerlerden olduğu iddiasıyla, tapusunun iptali ile müvekkili adına tapuya kayıt ve tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece aynı taşınmaza yönelik davalı ... tarafından açılan dava ile birleştirilmesine ve sonrasında ise ayrılmasına karar verilerek yapılan yargılama sonucunda, davanın kabulüne, 266 sayılı parselin tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede, 1965 yılında yapılan tapulama çalışmaları ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 28/09/2001 tarihinde ilan edilen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Dosyanın incelenmesinde; temyiz incelemesi aynı gün yapılan ........... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/378 E. -2013/33 K. sayılı dava dosyasında, davacı ... tarafından çekişmeli taşınmazın tapusunun iptali istemiyle dava açıldığı anlaşılmıştır. Çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptali hususunda bu dosyalardan birisinde verilecek karar, diğer davayı da etkileyecek ve diğeri açısından da sonuç doğuracak olduğundan, her iki davanın birlikte görülüp sonuçlandırılması gereklidir. Bu nedenle, her iki dava dosyasının birleştirilerek oluşacak sonuç çerçevesinde bir hüküm kurulması zorunludur.Açıklanan hususlar gözetilmeksizin yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 31/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.