Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2255 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 2419 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, 03/06/2013 hâkim havale tarihli dilekçe ile; ... ilçesi, ... mahallesi 5523 ada 6, 7 ve 8 parsel sayılı taşınmazların, vekil edenler adına tapu siciline kayıtlı iken, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 09/12/2011 gün ve .../...-... sayılı kararı ile kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı ve orman sayılan yerlerden olduğu gerekçesiyle tapularının iptal edilip orman niteliğiyle ... adına teciline karar verilerek Yargıtay tarafından hükmün onanması sonucu 06/03/2012 tarihinde kesinleştiğini belirterek fazlaya ilişkin dava ve talep hakları saklı kalmak üzere 1.000.-TL tazminatın tapu iptal kararının kesinleştiği 06/03/2012 tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikle davalıdan alınarak davacılara verilmesini talep etmiş, 31/03/2014 tarihli ıslah dilekçesi ile (ilave harç yatırılmadan) fazlaya dair haklar saklı kalmak üzere tazminat miktarı 105.864,45 .-TL’ye yükseltilmiş, arttırılan kısım yönünden iptal kararının kesinleştiği 06/03/2012 tarihinden itibaren faiz uygulanmasını istemiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi gereğince tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı tazminat davasıdır. Taraflardan her biri, yapmış olduğu usûl işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebilir. Islahın kısmen veya tamamen olduğuna bakılmaksızın taraflar aynı davada ancak bir kez ıslah yoluna başvurabilir. Davacının ıslah yoluyla sonuç talebini arttırması mümkün ise de nispi karar ve ilâm harcına tâbi davalarda davalı taraf harçtan muaf olsa dahi ıslah ile dava değerinin artırılması halinde artan dava değeri üzerinden karar ve ilâm harcının tamamlanması (ıslah harcı) gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24.12.2013 gün ve 2013/21 E. - 445 2013/1625 K. sayılı kararında da bu görüş benimsenmiştir. Somut olayda, davacı vekili dava dilekçesinde 1.000.-TL olarak açıkladığı tazminat talebini, 31/03/2014 tarihli dilekçe ile 105.864,45.-TL’ye arttırmış ancak ıslah harcını yatırmamıştır. Mahkemece ıslah harcı tamamlatılıp, ıslah dilekçesi taraflara usûlüne uygun tebliğ edildikten sonra işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken harcı yatırılmayan ıslah beyanına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına 24/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.