MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne, duruşma isteminin değerden reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R.. ili, .. ilçesi, ... köyü 169 parsel sayılı, 6.940,00 m² yüzölçümlü taşınmaz, tarla vasfıyla ... adına tapuda kayıtlıdır.Davacı .. ..., ... köyü 169 parsel sayılı taşınmazın tapuda davalılar adına kayıtlı olduğunu, yörede 2006 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını, bu durumun davalı tarafından daha önce açılan orman kadastrosuna itiraz davası sonucu ... Kadastro Mahkemesinin hükmü ile de belirlendiğini ileri sürerek ekli krokide koordinatları belirtilen kısmın tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle ... adına tescili ve davalıların müdahalesinin önlenmesi istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın kabulü ile davalılar ve murisleri adına tapuda kayıtlı ... köyü 169 parsel yerin dosya içerisinde bulunan Kadastro Mahkemesinin dava dosyası içerisindeki fen bilirkişisi ... ... 27/07/2007 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 5.300 m²'lik yerin davalılar ve murisleri adına kayıtlı tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, davalıların anılan parsele müdahalesinin men'ine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil ile elatmanın önlenmesi istemlerine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 24.04.2006 tarihinde ilâna çıkarılarak kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Tapulama çalışması 1957 yılında kesinleşmiştir. Mahkemece hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulmuştur. Dava konusu ... köyü 169 sayılı parselin kısmen orman tahdidi sınırları içerisine alınması işlemine itiraz istemiyle temyize konu davanın davalıları tarafından ... Kadastro Mahkemesinin ... sayılı dosyasında açılan orman kadastrosuna itiraz davasında verilen ve Dairemizce de 09/07/2008 tarih ve ... sayılı kararı ile onanarak kesinleşen ret kararı ile 12.12.2007 havale tarihli fen bilirkişisi ... ... raporunda dava konusu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen kısmının orman tahdidinin içinde, (B) harfi ile gösterilen kısmının ise, orman tahdidinin dışında olduğu kesinleşmiştir. Fakat bu bilirkişi raporu, çizilen krokiden de açıkça anlaşılacağı üzere bilirkişice harflendirilen kısımların yüzölçümleri birbiri ile karıştırılarak, (A) harfi ile gösterilen kısım 5.300,00 m² yüzölçümü ile, (B) harfi ile gösterilen kısım (A) harfi ile gösterilen kısımdan daha geniş olmasına rağmen, 1.740,00 m² yüzölçümü ile ve harflendirilen kısımların yüzölçümlerinin toplamı, taşınmazın yüzölçümü olan 6.940,00 m²'yi aşacak şekilde düzenlenmiştir.Temyize konu davada yapılan keşif sonucunda fen bilirkişisi ... ... tarafından, orman tahdidi içinde kalan kısım (B) harfi ve 1.640, m² yüzölçümü ile, orman tahdidi dışında kalan kısım ise (A) harfi ve 5.300,00 m² yüzölçümü ile ve toplam yüzölçümü dava konusu taşınmazın yüzölçümünü verecek şekilde ve maddi gerçeğe uygun bir şekilde 26.07.2012 havale tarihli rapor düzenlenmiştir. Mahkemece hüküm kurulurken 12.12.2007 havale tarihli fen bilirkişisi ... ... raporu hükme esas alınmış ve bu rapordaki hatalı yüzölçümlerine göre taşınmazın tapusunun iptaline karar verilmiştir. Mahkemece, açıklanan hususlar gözetilmeksizin, 26.07.2012 havale tarihli fen bilirkişisi ... ... tarafından düzenlenen rapor esas alınarak hüküm kurulması gerekirken taşınmazın orman tahdidi içinde ve dışında kalan bölümlerinin yüzölçümleri bakımından hatalı olduğu açıkça anlaşılan 12.12.2007 havale tarihli fen bilirkişisi .... ... raporunun esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmediği gibi, çekişmeli taşınmaz tapuda davalı gerçek kişi adına kayıtlı olup, tapu sicilindeki mülkiyet hakkına dayalı olarak kullanım, tapu kaydı iptal edilinceye kadar haksız kabul edilemeyeceğinden davalının müdahalesine karar verilmiş olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 24/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.