Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2249 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9041 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve ihbar olunan ....... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R..... İli, ...... İlçesi, ..... Köyü 104 ada 37 parsel, 107 ada 1 parsel, 118 ada 18 parsel, 121 ada 1 parsel, 129 ada 3 parsel, 132 ada 2 parsel sayılı sırasıyla 11123,14 m2, 4730,83 m2, 776,12 m2, 11443,02 m2, 3796,95 m2, 355,82 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, belgesizden tarla niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ½'şer hisseli olarak ... ve ... adına, 113 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, 1319,57 m2 yüzölçümü ile belgesizden kargir iki katlı ve ahşap iki katlı ev ve ahır ve bahçe niteliği ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ½'şer hisseli olarak ... ve ... adına, 114 ada 3 parsel sayılı taşınmaz ise, 46,26 m2 yüzölçümü ile belgesizden samanlık ve bahçe niteliğiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ½'şer hisseli olarak ... ve ... adına tespit edilmiştir. Davacı ..., taşınmazların dedesi ..........'den kaldığını, muris ..........'in kızı ..........'in tüm taşınmazlardaki hissesini 09/03/1974 tarihli hibe senedi ile kendisine verdiğini, muris ..........'in kızı ........'nün 30/11/1961 tarihli senet ile taşınmazlardaki hissesini kendisi ve diğer kardeşleri ............ ve ..........'e verdiğini, muris ..........'in kızı .........'ın ise, bu taşınmazlardaki hakkını almış olduğuna dair 29/03/1966 tarihli senet verdiğini, ayrıca, dava konusu taşınmazlarda babaları ............'den gelme de hisse olduğunu, dava konusu taşınmazlarda bulunan üç katlı ev, samanlık ve ahırın da kendisine ait olduğunu ileri sürerek, taşınmazlarda davalı adına tescil edilen 1/2 hissesinin iptali ile hibe senetleri dikkate alınarak tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.Orman Yönetimi vekili, 09/05/2012 tarihli dilekçesi ile; dava konusu 104 ada 37 parsel, 118 ada 18 parsel ve 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların orman vasfıyla ....... adına tesciline karar verilmesi talebinde bulunmuştur.Mahkemece, dava konusu 107 ada 1, 113 ada 4, 114 ada 3, 129 ada 3 ve 132 ada 2 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacı ... tarafından açılan davanın ispatlanamadığından reddine, taşınmazların tespit tutanağındaki nitelikleri ile birlikte tespit gibi tapuya kayıt ve tescillerine, dava konusu 104 ada 37, 118 ada 18, 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davacı ... tarafından açılan davanın ispatlanamadığından reddi ile müdahil davacı ... İdaresinin davasının ise kabulü ile; sözkonusu taşınmazların orman niteliği ile ....... adına tapuya kayıt ve tescillerine, taşınmazların altındaki madenlerin Devlete ait olduğunun tapu kayıtlarına şerhine karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından esasa, ihbar olunan ....... vekili tarafından ise, lehlerine vekâlet ücreti hükmedilmesi gerektiği belirtilerek temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.Yörede 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanun ile değişik 4. maddesine göre yapılan orman kadastro çalışması vardır.1) İhbar olunan .......nin temyiz itirazları yönünden; İhbar olunan .......'nin açılan davaya HMK'nın 53 ve onu izleyen maddeleri ile 3402 sayılı Kadastro Kanunun 26/D maddesi hükmü uyarınca yöntemine uygun şekilde katılmadığı, bu nedenle, davanın gerçek tarafı olmadığı belirlenmiştir. Kural olarak; temyiz hakkı, dava hakkının uzantısıdır. Öte yandan, bir hükmü, hukukî yararı olmak koşulu ile davanın gerçek tarafı temyiz edebilir. Açıklanan nedenle ihbar olunan .......nin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2) Davacı ...'nun temyiz itirazlarına gelince;Davacı dava konusu taşınmazların dedesi ..........'den kaldığı, muris ..........'in kızı ..........'in tüm taşınmazlardaki hissesini 09/03/1974 tarihli hibe senedi ile kendisine verdiği, muris ..........'in kızı ........'nün 30/11/1961 tarihli senet ile taşınmazlardaki hissesini kendisi ve diğer kardeşleri ............ ve ..........'e verdiği, muris ..........'in kızı .........'ın ise, bu taşınmazlardaki hakkını almış olduğuna dair 29/03/1966 tarihli senet verdiği, ayrıca, dava konusu taşınmazlarda babaları ............'den gelme de hisse olduğundan taşınmazlarda davalı ...'nin adına tescil edilen 1/2 hissesinin iptali ile hibe senetleri dikkate alınarak tapuya tescilini talep etmiştir.Mahkemece dava konusu taşınmazlardan 104 ada 37, 118 ada 18, 121 ada 1 parsel sayılı taşınmazların memleket haritası uygulamaları neticesinde orman sayılan yerlerden oldukları, ziraat arazisi niteliği taşımadıkları, dava konusu 107 ada 1, 113 ada 4, 114 ada 3, 129 ada 3 ve 132 ada 2 parsel sayılı taşınmazların orman sayılmayan yerlerden olup ziraat arazisi niteliği taşımakla davacının iddialarının aksine bilinen ilk sahibinin tarafların babası ... olduğu ve onun tarafından ekilip biçilerek zilyet edildikleri, muris ...'nun kendisi veya mirasçıları arasında ayrıca, bir taksimin yapıldığının açık bir şekilde belirlenemediği, ölümüne müteakip aynı şekilde ve genelilikle davacı tarafından sürdürülen zilyetliğin miras hakkına dayalı olarak tüm mirasçılar adına olduğunun kabulü gerektiği, davacı tarafından ibraz edilmekle kesinliği şüpheli sair belge ve taşınmazlara uygunluğu tartışmalı senetlerin dahi taşınmazların zilyedi olmayanlarca düzenlenmeleri karşısında değer verilmesinin de mümkün olmadığı ve anlatımlar dışında davacı lehine bir durum yaratmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacının davasının reddine karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki; taraflar arasındaki uyuşmazlık, çekişmeli taşınmazların dedeleri ..........'den gelip gelmediği, davacı tarafından ..........'in mirasçılarından satın alınıp alınmadığı hususlarına ilişkindir. Davacı, çekişmeli taşınmazları dedesi ..........'in mirasçılarından satın aldığını öne sürerek, satış ve hibe senetlerine dayanmıştır. Mahkemece; taşınmazların dedesi ..........'den miras kalıp kalmadığı belirlenmemiş, davacı tarafından dosyaya sunulan 3 adet senedin yapılan keşif sırasında mahalline ayrı ayrı uygulanarak kapsamları belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazlara ait olup olmadıkları tereddütsüz olarak açıklığa kavuşturulmamış, söz konusu senetlerinin tanıkları da dinlenilmemiş, soyut içerikli mahalli bilirkişi beyanlarına itibar edilerek ve usulünce orman araştırması yapılmaksızın hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırmaya dayanarak karar verilemez. O halde, sağlıklı sonuca ulaşabilmek için dava konusu taşınmazların ve etrafını gösterir ve ilk defa o yerde grafik ya da fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği ile dava konusu taşınmazlara bitişik ya da yakın komşu parsellerin, kadastro tespit tutanak örnekleri ve bu parsellere uygulanan tapu ve vergi kayıtları ilgili yerlerden getirtilip dosyaya konulmalı çekişmeli taşınmaz yönünü ne okudukları denetlenmeli yine, en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1980'li yıllara ait stereoskopik hava fotoğrafları ve bu fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları bulunduğu yerlerden istenerek,mahallinde, önceki keşifte görev yapmayan üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi, bir harita ve bir kadastro (jeodezi ve fotogrametri) mühendisi ile bir orman yüksek mühendisi, taraf tanıkları, tespit bilirkişilerinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden keşif yapılmalı, taşınmazların davacının dedesi ..........'den miras kalıp kalmadığı belirlenmeli, dedesinden kaldığının belirlenmesi halinde dinlenmeyen tanıklarının dinlenilmesi, davacının dayanağı satış ve hibe senetleri yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada senetlerin tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye senetlerde tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, böylece senetlerin kapsamı kesin olarak belirlenmeli, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan; çekişmeli tüm taşınmazların öncesinin kime ait olduğu, davacı tarafından dosyaya sunulan senetlerinin çekişmeli taşınmazlara ait olup olmadığı, davacı tarafından satın-hibe alınıp alınmadığı senetlerde imzası bulunan tanık ve köy ihtiyar heyeti üyelerinden, senetlerin nerede ve ne amaçla düzenlendiği, zilyetliğin senet alıcısına devredilip devredilmediği hususlarında bilgi alınmalı, beyanlar arasında çıkabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, taşınmazların evveliyatı itibariyle orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi amacıyla mahkemece getirtilen belgeler dava konusu taşınmazlar ile çevresine uygulanmalı, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazların niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü; orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, bu inceleme sonunda taşınmazların orman ya da orman içi açıklık durumunda olmadığı belirlenirse zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, taşınmazların öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, kime ait olduğu, zilyetliğin nasıl meydana geldiği, ne kadar süre ile ne şekilde devam ettiği, bunun ekonomik amacına uygun olup olmadığı, tanıkların bilgi ve görgülerinin hangi eylemli olaylara dayandırıldığı belirlenmeli, yerel bilirkişinin imar ve ihya ile zilyetlik olgusunu hangi olaylarla nasıl hatırladıkları, taşınmazların değişik bölümlerinden yeterli derinlikten toprak örnekleri alınıp incelenerek, taşınmazların imar ve ihyaya konu edilip edilmediği, edildi ise, tarihi ve ne kadar süreyle ne şekilde zilyet edildiği, 1980’li yıllara ait hava fotoğrafları ve memleket haritasında taşınmazların o yıllarda ziraat alanı olarak kullanılıp kullanılmadığı, yine fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı belirlenip, çekişmeli taşınmazların fiilî durumunu da belirtir şekilde rapor alınmalı, taşınmazların davacının dedesi ..........'den miras kalmadığının belirlenmesi halinde ise, davacının dayanağı senetlerin hukuki değeri kalmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiği de değerlendirilerek tarafların taleplerini tam olarak karşılar şekilde hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; ihbar olunan .......nin temyiz itirazlarının REDDİNE,2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacı ...'nun temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 30/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.