Taraflar arasındaki tapu kaydının iptali davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Gökçeli Kasabası 1241 parsel kadastro sırasında 550 m2 yüzölçümüyle davalı adına tesbit ve tescil edilmiş, davacı Orman Yönetimi vekili taşınmazın kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve elatmanın önlenmesi istemiyle dava açmış, mahkemece davanın kabulüne, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, elatmanın önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen orman sınırları içinde kalan tapu kaydının iptali istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 20.09.2004 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu ile 24.04.1985 tarihinde kesinleşen arazi kadastro çalışması vardır. Mahkemece çekişmeli taşınmazın 2004 yılında kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kaldığı gerekçe gösterilerek davanın kabulüne karar verilmişse de, Dairenin 21.11.2007 tarihli geri çevirme kararında ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, gerek hükme esas alınan uzman bilirkişi raporunda, gerekse Orman İşletme Şefi Z.. K.. imzasıyla dosyaya gönderilen orman kadastro haritasında çekişmeli 1241 parsel yerine 1341 parselin incelendiği ve tahdidin içinde gösterildiği anlaşıldığından uzman bilirkişiden ek rapor istenmiştir. 21.11.2007 tarihli geri çevirme kararı üzerine hazırlanan 07.12.2007 tarihli ek rapora göre çekişmeli 1241 parselin kesinleşen orman kadastro sınırları dışında kaldığı, kuzeyinde yol bulunduğu, bu raporun fen bilirkişi M.. G.. tarafından hazırlanan 09.05.2006 tarihli kroki ile de uyumlu olduğu anlaşılmaktadır. O halde, çekişmeli taşınmaz kesinleşen orman kadastro sınırları dışında olduğuna göre, davanın reddine karar verilmesi gerekir. Dosya kapsamına uygun düşmeyen delillere ve hatalı bilirkişi raporuna göre davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsizdir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 14/02/2008 günü oybirliğiyle karar verildi.