MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... Yönetimi, davalı adına tapuda kayıtlı... Köyü, 269 parsel sayılı zeytinlik vasıflı 9500 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kısmen yörede yapılarak kesinleşen orman kadastro çalışmasında orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile tapu kaydının iptali, tescil ve davalının elatmasının önlenmesine karar verilmesi talebiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulü ile çekişmeli taşınmazın (A) harfli 815 m2'lik bölümünün tapu kaydının iptaline, bu bölümün orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalının bu bölüm üzerindeki elatmanın önlenmesine dair verdiği karar, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 12.06.2008 gün ve 2008/5269 - 2008/8706 sayılı kararıyla “ Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki; Orman Yönetiminin kesinleşen orman sınırları içinde kaldığı iddiası ile açtığı ve aynı gün dairemizde incelenen bir çok dosyada uzman orman ve fenni bilirkişiler tarafından düzenlenen raporlarda orman kadastro haritası ile kadastro paftasının ölçeklerinin eşitlenerek çakıştırıldığını ve buna göre çekişmeli taşınmazların orman tahdit hattına göre orman sınırları içinde kalan ve kalmayan bölümlerini gösteren kroki sunmuşlardır. Ancak, öncelikle değişik tarihlerde yapılan orman kadastro ve aplikasyon 2. madde ve 2/B madde çalışmalarına ilişkin orman tahdit evraklarının tamamının dosyalar içinde bulunmadığı, ayrıca uzman bilirkişilerce düzenlenen krokide gösterilen orman tahdit noktalarının komşu orman tahdit noktaları ile irtibatlı olarak uygulanmadığı, sadece tek parsel olarak uygulama yapıldığı ada bazında veya yakın poligonlar ile irtibatlı olarak uygulama yapılmadığı anlaşılmakta olup, raporların bu hali ile yetersiz olduğu ” gereğine değinilerek bozulmuştur. Bozmadan sonra mahkemece bozma kararına uyularak davanın kabulü ile 269 parsel sayılı taşınmazın (A2) ile gösterilen 1062,89 m2'lik kısmının orman vasfı ile Hazine adına; taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından usul ekonomisi açısından (B) harfi ile gösterilen 8437 m2'lik kısmın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığının” şerh verilmesine; davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş ve davalının hükmü temyizi üzerine, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.10.2010 gün ve 2010/8724 - 2010/12477 sayılı kararıyla (A2) harfi ile gösterilen kısma yönelik olarak onanmış; (B) harfi ile gösterilen kısım yönünden “ Çekişmeli taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 8437 m2'lik kısmının yörede 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılan orman tahdidine göre orman tahdit sınırları içinde orman alanı iken yörede 1978 yılında yapılan 2. madde uygulaması ile Hazine lehine orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığı, Hazinenin davada taraf sıfatını almadığı ve bu kısma yönelik tescil talebi bulunmadığı, davacı ... Yönetiminin çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde kaldığı iddiası ile dava açtığı anlaşıldığından, bu kısma yönelik davanın reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece; talep aşılarak taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. madde uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarıldığı anlaşıldığından, (B) harfi ile gösterilen 8437 m2'lik kısmın Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, beyanlar hanesine “6831 sayılı Yasanın 1744 sayılı Yasa ile değişik 2. maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığının” şerh verilmesine; davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş olmasının usûl ve yasaya aykırı olduğu ” gereğine değinilerek bozulmuştur.Bozmadan sonra Hazine 16.06.2011 tarihli dilekçesiyle davaya müdahale talebinde bulunmuş ve (B) harfi ile gösterilen kısmın 2/B madde uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılan alanda kaldığından tapu kaydının iptaliyle Hazine adına tapuya tescilini talep etmiştir.Mahkemece bozma kararına uyularak; davacı ... İdaresinin Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/187211 Esas - 12477 karar sayılı bozma ilâmının 2. bendinde açıklanan nedenlerle hükme esas alınan 30.09.2009 tarihli bilirkişi raporu ve 09.02.2010 tarihli ek bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 8437 m2'lik kısma ilişkin davasının reddine, asli müdahil Hazinenin davasının kabulü ile (B) harfi ile gösterilen 8437 m2'lik kısmının Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2010/187211 esas - 12477 karar sayılı bozma ilâmının 2. bendinde açıklanan nedenlerle davalı adına olan tapu kaydının iptali ile asli müdahil Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, davalının bu bölüme olan müdahalesinin men'ine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescili ile elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir.Yörede 1949 yılında 3166 sayılı Yasa gereğince yapılan orman tahdidi ile daha sonra 1978, 1984 ve 2002 yıllarında yapılan aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 18.10.2010 tarih ve 2010/187211 - 12477 sayılı bozma kararı ile mahkemenin 29.11.2011 tarihli temyize konu kararın verildiği tarihten sonra yürürlüğe giren 6292 sayılı Yasa gereğince: 6831 sayılı Orman Yasasının 1744 sayılı Yasa ile değişik 2., 2896 ve 3302 sayılı yasalar ile değişik 2/B maddesi gereğince, nitelik kaybı nedeniyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin değerlendirilmesi, yeni orman alanlarının oluşturulması, nakline karar verilen Devlet ormanları içinde veya bitişiğinde bulunan köyler halkının yerleştirilmesi ve orman köylülerinin kalkındırılmasının desteklenmesi ile Hazineye ait tarım arazilerinin satışına ilişkin usûl ve esasların belirlenmesi amacıyla düzenlenen, 19/04/2012 tarihli ve 6292 sayılı “Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa ”, 26/04/2012 tarihli ve 28275 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak, aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve aynı Yasayla 17/10/1983 tarihli ve 2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkında Yasa ile 16/02/1995 tarihli ve 4070 sayılı Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Yasa yürürlükten kaldırılmış, 6831 sayılı Yasanın bazı maddelerinde de değişiklikler yapılmış, bu cümleden olarak, diğer bir çok hükmün yanı sıra, 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesi gereğince Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan alanlara ilişkin tapu kaydına konulan şerhlerin silinmesi, bu alanlar için Hazine tarafından dava açılmaması, açılan davalardan vazgeçilmesi ya da davaların durdurulması, tapusunun iptaline karar verilen taşınmazların tekrar tapu sahibine iadesi gibi konular düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerin, dava konusu taşınmazın niteliğine ve durumuna göre, görülmekte olan davaya etkisinin değerlendirilmesi için yerel mahkeme hükmünün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 24/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.