Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 2053 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 10054 - Esas Yıl 2013
MAHKEMESİ : Ankara 3. Aile MahkemesiTARİHİ : 24/09/2013NUMARASI : 2013/630 D. İş Esas - 2013/631 KararTaraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından reddi hâkim yoluna başvurulmuştur. Ret talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekilii tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacı vekili tarafından 19.07.2013 havale tarihli dilekçe ile "...Hâkimin, Türkiye Barolar Birliği'nin 71 Baro Başkanlığı'na gönderdiği Danıştay 8. Dairesinin yürütmeyi durdurma kararı dorultusunda uygulama yapılmasına ilişkin genelgeye istinaden vekil olarak başörtülü olmalarını problem edindiği, müvekkiline kendisini başka bir vekille temsil ettirmesi içi 2 haftalık kesin süre verdiği, müvekkilinin de başörtülü olduğu için kendileri ile davayı takip ettirmekte kararlı olduğundan, başörülülere husumet beslediği, Hâkim hakkında Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından soruşturma başlatıldığından tarafsız olamayacağı...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur.Reddedilen hâkim M.. K.. (29112) 'ın, talebin reddinin gerektiği yönündeki görüşü üzerine dosyayı inceleyen merci tarafından reddi hâkim talebinin reddine ve ret talebinde bulunan yönünden HMK 42/4. maddesi gereğince disiplin para cezası ile cezalandırılmasına yer olmadığına ilişkin verilen karar, davacı vekili Av. Z... K.. tarafından temyiz edilmiştir.H.M.K.'nun 36. maddesine göre reddi hâkim yoluna, taraflardan birisi veya onun adına takip yetkisi bulunan yetkili vekili tarafından, vekâletnamesinde özel yetkisi var ise (H.M.K. m.74) başvurulabilir.Somut olayda, reddi hâkim yoluna başvuran davacı vekilinin, vekil olarak atandığına ilişkin Ankara 61. Noterinin düzenlediği 4/12/2012 gün 19524 yevmiye nolu vekâletnamede hâkimin reddi yoluna başvurulabilmesi için vekile özel yetki verilmediği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece, reddi hâkim talebinin esası incelenmeksizin bu usûlü eksiklikten reddedilmesi gerekirken, yazılı şekilde talebin esası hakkında değerlendirme yapılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır. Kabule göre de; davacı gerçek kişinin davada kendisini başka bir vekil ile de temsil ettirebileceği, vekilin müvekkili adına hareket etttiği ve davada temsil yetkisi ile sınırlı olarak yetkili olduğu, davanın tarafı bulunmadığı, reddi hâkim talebinin davanın taraflarına ilişkin var olan nedenlerden dolayı yapılabileceği, vekilin kendisinden kaynaklı nedenlerle reddi hâkim yoluna başvurulamayacağının gözetilmemesi de doğru değildir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile merci kararının BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine 18/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.