Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2013 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 11025 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Burhaniye Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 25/09/2013NUMARASI : 2009/418 - 2013/637Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davalı K.. Ö.. tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R2007 yılında yapılıp kesinleşen kadastro sırasında .. Köyü 219 ada 1 parsel sayılı 20063 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla niteliğiyle tapu ve vergi kaydı ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle K.. Ö.. adına tesbit ve tescil edilmiştir.Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın orman sınırı ve orman bütünlüğü içindeki yerlerden olduğu; birleşen dosya davacısı Hazine, devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece; Hazinenin davasının kabulüne, taşınmaz tahdit dışında kaldığından Orman Yönetiminin davasının reddine ve dava konusu parselin (B) harfi ile gösterilen 6780 m² bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar Hazine ve Orman Yönetimi ile davalı K.. Ö.. tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile 1978 yılında kesinleşen 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunula değişik 2. madde uygulaması vardır.Mahkemece, çekişmeli taşınmazın (B) işaretli 6780 m2 bölümünün eylemli orman olduğu gerekçesiyle orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmiş; davacılar Orman Yönetimi ve Hazine, 10575 m2 yüzölçümündeki yerin eylemli orman niteliğinde olduğu iddiasıyla; davalı K.. Ö.. ise (B) bölümünün orman olmadığı iddiasıyla hükmü temyiz etmiş ise de; yönetimlerin, dava dilekçelerinde taşınmazın değerini 5000.-TL göstererek dava açtıkları; tapu kaydında ise, 50000.- TL ipotek bedeli olduğu, buna karşılık keşif sırasında taşınmazın değerinin belirlenmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, taşınmazın gerçek değerinin ne olduğu ve buna göre mahkemenin görevli olup olmadığı konusunda tereddüt oluşmuştur. Görev konusu kamu düzenine ilişkin olup, taraflarca ileri sürülmese bile mahkemece re'sen gözönünde bulundurulması gerekir. Bu nedenle, mahkemece yeniden yapılacak keşifte, taşınmazın değeri yerel bilirkişilerden sorularak saptanmalı, böylece davanın açıldığı 06.07.2009 tarihi itibarıyla yürürlükte olan 1086 sayılı HUMK hükümleri gereğince hangi mahkemenin görevli olduğu belirlenmeli, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu kanaatine varılırsa, bu kez taşınmazdaki ağaçların dağılımı ziraat bilirkişi tarafından krokiye yansıtılmalı, Orman İşletme Müdürlüğünce hazırlanıp dosyaya sunulan 11.02.2009 tarihli inceleme raporunda 10575 m2 yüzölçümündeki yerin eylemli orman olduğu açıklandığından, bu raporun eki olan bir kroki varsa getirtilip zemindeki durumla karşılaştırılmalı, bundan sonra elde edilecek sonuca göre karar verilmelidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; hükme yöneltilen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2014 günü oybirliğiyle karar verildi.