Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 2009 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 5101 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R... ili, ... ilçesi, ... köyü, 1905 parsel sayılı 5.350,00 m2 yüzölçümündeki tarla nitelikli taşınmaz, davalılar adına tapuda kayıtlıdır.Davacı Orman Yönetimi, dava konusu parselin 2.729,87 m2'lik kısmının yörede 22.03.2014 tarihinde kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığını ve bu işlemin kesinleştiğini ileri sürerek, taşınmazın orman kadastrosu sınırları içerisindeki kısmının tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davanın dava şartı yokluğu (hukukî yarar) sebebiyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.Dava, kesinleşen orman kadastro sınırı içinde kalan tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir.Yörede 20.02.2014 tarihinde ilân edilip kesinleşen 6831 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Tapulama çalışmaları 1981 yılında yapılmıştır.İncelenen dosya kapsamına göre mahkemece, her ne kadar dava şartı ve hukukî yarar yokluğundan davanın usûlden reddine karar verilmiş ise de mahkemenin bu değerlendirmesi yerinde değildir.Orman Yönetimi, kesinleşmiş tahdide dayanarak, kesinleşmiş tahdit içinde kalan taşınmazların tapusunun iptalini ve orman vasfıyla tescilini dava yoluyla talep edebilir. Bu nedenle; mahkemece, serbest orman mühendisleri arasından seçilecek bir uzman orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu yardımıyla yapılacak keşifte, kesinleşmiş tahdit haritası ve tapulama paftası sağlıklı bir biçimde zemine uygulanıp, çekişmeli taşınmazın tahdit hattına göre konumu duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması, bilirkişilere tahdit hattı ile irtibatlı müşterek kroki düzenlettirilmesi, tapu maliklerince orman kadastrosu işleminin iptaline ilişkin bir dava açılmışsa bu davanın da eldeki dava ile birleştirilmesi ve oluşacak sonuca göre, çekişmeli taşınmazın tahdit içinde ve dışında kalan yerleri saptanarak tahdit içinde kalan bölüm yönünden davanın kabulüne, tahdit dışında kalan bölüm yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde dava şartı ve hukukî yarar yokluğundan davanın usûlden reddine karar verilmesi usûl ve kanuna aykırıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı Orman Yönetimi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 18/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.