Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1915 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 11201 - Esas Yıl 2015





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ... ile davalı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı ... ..., ... köyünde 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılan orman kadastrosunun kısmî ilâna çıkartıldığını, ancak, dava dilekçesinde gösterilen ve ölçüm ve sınırlandırma yapılmadığı için ada ve parsel numaraları bulunmayan alanların orman sayılan yerlerden olduğu halde, orman sınırları dışında bırakıldığını belirterek, bu alanların orman sınırları içine alınması ve orman niteliğiyle ... adına tescili isteğiyle ... ve köy tüzel kişiliğine husumet yönelterek dava açmıştır. Daha sonra yapılan kültür arazilerinin kadastrosu sırasında dava konusu taşınmazların tespit tutanakları düzenlenmiş ve kesinleştirilmiş, mahkemece hakkında ayırma kararı verilen, 123 ada 62 ve 151 ada 57 parsel sayılı sırasıyla 4949,98 m2 ve 5450,75 m2 yüzölçümünde tarla olarak tespit edilen taşınmazlar ve diğer dava konusu parsellere ait kadastro tutanakları getirtilerek, bu yerlere ilişkin olarak kısmî ilân süresinde dava açılması nedeni ile davalı oldukları belirtilerek davalı hale getirilmiş, asıl dava dosyası olan .../... E. sayılı dosyada tespit malikleri dahili davalı yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve tespit maliki sayısınca dosyanın tefrikine karar verilerek, yeni esasa kayıt edilmek sureti ile yargılamaya devam olunmuş ve yargılama sonucunda 123 ada 62 sayılı parsel yönünden açılan davanın reddine, çekişmeli 123 ada 62 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi davalı ... ... adına tesciline, 151 ada 57 sayılı parsel yönünden açılan davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile taşınmazın fen bilirkişisi ... ...'ın 14.04.2014 tarihli krokili raporunda (A) harfiyle gösterilen 962,93 m2'lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile, bu kısmın orman vasfıyla ...si adına tespit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 4487,82 m2'lik kısmın ise davalı ... oğlu 1950 doğumlu ... ... ... adına tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... ... ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman kadastrosuna ve kadastro tespitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik 4. maddesi hükümlerine göre yapılıp 24/07/2008 - 22/08/2008 tarihleri arasında ilân edilen orman kadastrosu vardır.Kısmî ilâna çıkartılan orman parsellerinin dışında kalan taşınmazlar yönünden ... ve ... ... (... ve ... ... ...) ya da ... ... ... tarafından orman savı ile otuz günlük askı ilân süresi içinde kadastro mahkemelerinde açılacak ormankadastrosuna itiraz davalarında, yapılan kadastro işleminin özelliği ve açılacak davanın niteliği gereği, husumetin ... ve taşınmazın içinde bulunduğu Köy Tüzelkişiliği ya da taşınmazda hak sahibi olduğu varsayılan gerçek veya tüzel kişilere karşı açılabilecektir. Yargılamanın devamı sırasında yapılan keşifte davaya konu taşınmazlarda hak sahibi olanların belirlenmesi ya da malik hanesi açık bırakılarak düzenlenecek tesbit tutanaklarının mahkemeye gönderilmesi halinde dava dosyası ile birleştirilip 3402 sayılı Kanunun 27, 28 ve 29. maddeleri hükümlerine göre işlem yapıldıktan sonra tesbit tutanaklarında isimleri geçen, ya da keşif sırasında belirlenecek olan hak sahibi gerçek ve tüzel kişiler davaya katılıp kendilerine duruşma günü tebliğ edilerek husumet yaygınlaştırılıp davada taraf teşkili sağlanmalıdır.... ...nin, kısmî ilân süresi içerisinde ... ve köy tüzel kişiliğini hasım göstererek açtığı eldeki davada, çekişmeli taşınmazlar hakkında kadastro tutanaklarının düzenlenmesi üzerine tesbit maliklerinin davaya dahil edilerek, çekişmeli 123 ada 62 ve 151 ada 57 sayılı parseller yönünden davanın tefrikine karar verilip, mahkemenin yeni bir esasına kaydedildikten sonra 151 ada 57 sayılı parselin tespit maliki olan ... ... ...'ın davada taraf olarak yer almadığı, davada taraf olarak yer alan ... ve 6360 sayılı Kanun uyarınca davanın tarafı haline gelen ... ...nın ise gerekçeli karar başlığında gösterilmediği anlaşılmıştır. Mahkemece çekişmeli 151 ada 57 sayılı parselin tespit maliki olan Mehmet Sait Akan'ın davaya katılımı sağlanarak, taraf delilleri toplandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi ve karar başlığında tüm tarafların gösterilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... ... ve davalı ...nin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre bu aşamada diğer yönlerin incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 17/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.