Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1913 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 837 - Esas Yıl 2016





İNCELENEN KARARINMAHKEMESİ : Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, ... köyü, ... ... mevkiinde sınırlarını dava dilekçesinde belirttiği yaklaşık 50 dekarlık tapusuz taşınmazı davacının babası ... ... 1977 yılında, o zamanki malik ve zilyedi ... ... köy senedi ile satın alarak 21 yıl nizasız fasılasız malik sıfatıyla kısmen tarla kısmen de meyve bahçesi olarak kullandığını, 12 yıl kadar önce taşınmazı davacının da içinde olduğu evlatları arasında paylaştırdığını ve evlatlarının da aynı şekilde taşınmazı malik sıfatıyla nizasız fasılasız kullandıklarını, 5 yıl kadar öncesinde ise davacının dava konusu taşınmazdaki diğer kardeşlerinin hak ve hisselerini devir ve temlik alarak o zamandan beri taşınmazın tamamını nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullandığını, ancak yörede birkaç yıl önce yapılan kadastro çalışmaları sırasında taşınmazın orman niteliği ile tesbiti yapılan 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın içine alındığını ileri sürerek, yapılan tesbitin iptali ile taşınmazın davacı adına tapuda kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece davanın ... Genel Müdürlüğü yönünden husumet yokluğu nedeniyle reddine, ... ... yönünden kabulü ile 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile 12.9.2013 tarihli bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 21575,91 m2 ve (B) harfi ile gösterilen 7469,90 m2 yüzölçümündeki dava konusu taşınmazların ... köyü, ... mevkii 28535519.68 m2 yüzölçümündeki davalı ... adına kayıtlı 101 ada 1 parsel sayılı orman parseli yüzölçümünden düşülerek aynı adanın son parsel numarası verilmek suretiyle cevizlik ve meyve bahçesi vasfıyla davacı adına, kalan kısmın orman vasfıyla davalı ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm ... tarafından temyiz edilmiştir.Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 2007 yılında 5304 sayılı Kanunla değişik 3402 sayılı Kanuna göre yapılan orman ve arazi kadastrosu bulunmaktadır.Dairemiz arşivinde yapılan taramada, dava konusu taşınmaza ilişkin ... (Kapatılan) Kadastro Mahkemesinin ... sayılı dosyasının temyiz incelemesinin Dairemizin .../... sayılı dosyasında yapıldığı, taşınmazın ... Kadastro Mahkemesinin ..,...ve ... sayılı dosyalarında da davalı olduğu anlaşıldığından, davaların HUMK'nın 45. maddesi uyarınca birleştirilerek görülmesi gerektiğine değinilerek 11.02.2014 günlü karar ile bozulduğu tespit edilmiştir.Kadastro Mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için sözkonusudur. Başka bir anlatımla; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, Kadastro Mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar. Tutanak kesinleştikten sonra Kadastro Mahkemesinin görevi sona erer. Ancak, davanın varlığı tutanağın kesinleşmesini önleyecektir. Taşınmazın kadastro tutanağı, dava tarihinde kesinleşmemiş olduğuna göre, görevli mahkeme, genel mahkeme olmayıp Kadastro Mahkemesidir. Görev konusu kamu düzeni ile ilgili olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözetilmesi gerekir.Belirlenen bu duruma göre mahkemece görevsizlik kararı verilip, dosyanın Kadastro Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilip yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, ... 17/02/2016 günü oybirliğiyle karar verildi.