Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 18029 - Karar Yıl 2009 / Esas No : 15117 - Esas Yıl 2009





Taraflar arasında görülen iflasın ertelenmesi davası sırasında müdahil şirketler vekili 27.04.2009 günlü dilekçesiyle reddi hakim yoluna başvurmuştur. Bu konuda verilen kararın Yargıtay'ca incelenmesi müdahil şirketler vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: Müdahil şirketler vekili, 27.04.2009 günlü dilekçesinde; iflas erteleme talebinde bulunan davacı şirketin mahkemeye sunduğu ve üçüncü şahıs konumundaki 7 ayrı şirketle yapıldığı iddia edilen sözleşme asılları dosyaya celbedilmeden davacı talebi konusunda işlem yapıldığını belirterek, reddi hakim talebinde bulunmuştur. Konuyu inceleyen mercii talebi esastan reddetmiş, talepte bulunanların kötü niyetli oldukları kabul edilerek yeniden değerlendirme oranları da dikkate alınıp HYUY'nin 36/IV. maddesi hükmü gereğince ayrı ayrı en üst sınırdan 5.600 TL idari para cezası ile cezalandırılmalarına karar verilmiş, hüküm müdahiller vekili tarafından temyiz edilmiştir.1-İncelenen dosya kapsamına göre hakimin reddi için ileri sürülen nedenler HYUY'nin 29. maddesinde tanımı yapılan sebeplerden değildir. Açıklanan nedenlerle hükmün esasına yönelik temyiz itirazlarının reddi ile onanmasına karar vermek gerekmiştir.2-Müdahil şirketler vekilinin para cezasına yönelik temyiz itirazlarına gelince;Hakimin reddi isteminin reddine dair verilecek kararlarda reddin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan para cezasına ilişkin yasa hükümlerinin uygulanması gerekir. Bilindiği gibi, 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren Temel Ceza Yasalarında Uyum Amacıyla Çeşitli Yasalarda ve Diğer Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılmasına ilişkin 5728 sayılı Yasa'nın 10. maddesi ile 1086 sayılı HYUY'nin 36/IV ve V. maddeleri değiştirilmiştir. Buna göre, HYUY'nin 36/IV. maddesi; "Ret talebinin, kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanların her birine mahkemece beşyüz Türk Lirası'ndan beşbin Türk Lirası'na kadar idari para cezası verilir/'; aynı Yasa'nın 36/V. maddesi ise, "Hakim hakkında aynı davada aynı tarafça tekrar ileri sürülen ret talebinin reddi halinde verilecek idari para cezası, daha önce verilen idari para cezasının iki katından az olamaz." Ayrıca, 31 Mart 2005 gün 25772 mükerrer sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın l/c, 2, 3, 4/2 ve 16/1. madde hükümlerinde yasa koyucu; çeşitli yasalardaki idari para cezalarını kabahat nevinden sayıp, bu eylemleri Kabahatler Yasası kapsamına aldığından, HYUY'nin 36/IV. maddesi hükmünde belirtilen idari para cezasının da Kabahatler Yasası hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. O halde, yukarıdaki açıklamalar çerçevesinde, 5728 sayılı Yasa'nın yürürlüğe girdiği 08.02.2008 tarihinden sonraki hakim redlerinde; merci tarafından yapılacak inceleme sonucu reddin kötü niyetle yapıldığının anlaşılması ve talebin esas yönünden kabul edilmemesi halinde, talepte bulunanlara verilecek idari para cezasının miktarının tespitinde kullanılacak gerekçenin 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 17/2 ve 7. maddesi hükümlerine uygun bulunması zorunludur.Somut olayda hakim reddi talebi reddedildiği halde mahkemece; HYUY'nin 36/IV. maddesi hükmünde belirtilen idari para cezasının en üst sınırından cezalar verilmiş olmalarına karşın, kurulan hükümde 5326 sayılı Kabahatler Yasası'nın 17/2. maddesinde belirtilen ölçüler tartışılmamış olması usul ve yasalara aykırıdır. Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Müdahil şirketler vekilinin esasa yönelik temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda bir nolu bentte belirtilen gerekçelerle (ONANMASINA),2-Müdahil şirketler vekilinin para cezasına yönelik temyiz itirazlarının yukarıda iki nolu bentte açıklanan gerekçelerle kabulü ile hükmün bu bölümünün (BOZULMASINA), 07.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi.