MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılardan ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RKadastro sırasında... Köyü 162 ada 28 ve 29 parsel sayılı sırasıyla, 15145 - 530565 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, sırasıyla taşlık ve hali arazi niteliği ile Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacılar, taşınmazların kendi zilyetliklerinde olduğu iddiasıyla dava açmışlardır. Mahkemece, verilen süre içinde keşif gideri yatırılmaması nedeniyle davanın reddine tesbit gibi tescile karar verilmiş, hüküm davacılardan ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde orman kadastrosu, 3402 sayılı Yasanın 5304 sayılı Yasa ile değişik 4. maddesi hükmüne göre yapılmış, çekişmeli parseller orman alanı dışında bırakılmıştır.Mahkemece, keşif gideri yatırılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, 11.10.2011 günlü ara kararda, keşif masraflarının yatırılması için muhtıra gönderilmesine, mahallî bilirkişilerin keşif mahallinde hazır edilmesine, teknik bilirkişilerin resen refakate alınmasına karar verilmiş, bunlar için davetiye gideri hesaplanmamıştır. Mahkemenin keşif ara kararı ve uygulaması usule uygun değildir. Yargıcın dava konusu şeyi inceleyerek onun hakkında bütün duygularıyla bilgi edinmesi olarak tanımlanabilen keşif; taşınmazlarla ilgili davalarda, dava konusunun yerinde görülüp incelenmesi biçiminde gerçekleşir (H.Y.Y. m. 288 vd.). Keşfe gidilebilmesi için mahkemenin bu konuda bir ara kararı oluşturması zorunludur. Bu kararda; keşif giderlerinin, keşif giderini yatıracak tarafın ve bunun için gerekli önel ve/veya kesin önelin, avukatla kendini temsil ettirmeyen taraf keşif istemişse, kesin önel içerisinde giderleri yatırmamanın sonuçlarının açıklıkla anlatılması; tanık dinlenip, bilirkişi incelemesi yapılacak ise, bu hususun ve keşif günü ile saatinin belirtilmesi, bunun doğal sonucu olarak; hâkim, kâtip ve götürülecekse mübaşir için yol tazminatının (3717 sayılı Yasa m.2); keşif isteyen taraftan keşif aracını bizzat sağlaması istenemeyeceğinden; mahkeme, yapacağı işe, süresine ve gideceği yere göre gerekli gördüğü aracı kendisi belirleyip, temin edeceğinden, araç için ödenecek para miktarının; keşifte dinlenecek bilirkişi ve tanıkların isimlerinin ve ücretlerinin; bilirkişi ve tanıklarla, gerekiyorsa taraflara keşif gününün haber verilebilmesi için gönderilecek davetiye giderlerinin gösterilmesi yanında; yatırılacak avansın tutarı ile yatıracak tarafın ekonomik gücü, keşif tarihi ve tebligatların ulaşması için geçecek süre gözetilerek keşif gününden önceye rastlayan bir tarihin belirlenmesi ve bunda Tebligat Yasası ile Tebligat Yönetmeliğinin gözönünde tutulması zorunludur.Anılan hususları kapsamayan ve belirlenecek bir miktarın keşif gününe kadar yatırılması biçiminde kurulacak ara kararı ve buna dayalı olarak verilecek önel ve kesin önelin uygulamada H.Y.Y. m.323, 94 açısından bir sonuç doğurması olanağı bulunmamaktadır (H.G.K. 26.02.1975 T. 1972/1-1273 E. 1975/258 K; H.G.K. 18.02.1983 t, 1980/1-1284 E. 1983/141 K. H.G.K. 30.12.1992 t. 1992/16-666 E., 1992/769 K.; 20.H.D. 14.12.1992 t, 1992/16198-7040).Öte yandan, bu koşulların tam olarak yerine getirilmemesi, keşif giderlerine itiraz hakkı olan gider yükümlüsünün bu hakkını kullanmasına da engel oluşturur.Yukarıda belirtilen genel hükümler, 3402 sayılı Kadastro Yasasının 29. maddesi aracılığıyla, aynı Yasanın 36. maddesine göre işlem yapılması hallerinde de aynen uygulanır.Yukarıda açıklanan yasa ve yerleşmiş Yargıtay uygulamasına aykırı olarak kurulan ara kararları sonucu verilen önele dayanılarak, keşif giderlerinin yasal sürede yatırılmadığından söz edilerek yazılı biçimde hüküm kurulması bozma nedenidir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine 23/01/2013 günü oybirliğiyle karar verildi.