MAHKEMESİ :Kadastro MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ...... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R...... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında, ......... Köyü 101 ada 1,110 ada 1 ve 12, 134 ada 1 ve 3, 141 ada 1, 146 ada 13, 148 ada 1, 149 ada 6, 150 ada 4, 9 ve 10, 157 ada 1, 158 ada 1, 159 ada 3, 163 ada 10, 167 ada 5, 168 ada 1, 169 ada 3 parsel sayılı sırasıyla 4710,55 m², 8115,95 m², 2524,61 m², 10366,64 m², 10101,59 m², 13816,27 m², 7439,98 m², 21526,92 m², 15665,43 m², 8220,50 m², 7278,59 m², 491,78 m², 7472,10 m², 7637,50 m², 6762,77 m², 13796,48 m², 8789,76 m², 14214,36 m² ve 62014,64 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesine 2/B madde şerhi verilerek, ...... adına çalılık niteliğiyle, 150 ada 1 parsel sayılı 3336,64 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanakların beyanlar hanesine 2/B madde ve ........... lehine kullanıcı şerhi verilerek tesbit edilmişlerdir. Davacı ............. Yönetimi, taşınmazların eylemli orman olduğu iddiasıyla dava açmıştır.Davacı ..., 168 ada 1 ve 169 ada 3 parsellerin kendi adına tescili istemiyle dava açmıştır.Mahkemece, davalar birleştirildikten sonra 101 ada 1, 110 ada 1 ve 2, 134 ada 1 ve 3, 141 ada 1, 150 ada 4, 9 ve 10, 149 ada 6, 146 ada 13, 148 ada 1, 167 ada 5, 159 ada 3, 157 ada 1 ve 158 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro tutanaklarının iptali ile, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince ...... adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada taşınmaz üzerinde orman ağaçları bulunduğundan eylemli orman vasfındadır" ibaresinin yazılarak orman vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline; 150 ada 1 nolu parselin kadastro tutanağının iptali ile zeytinlik vasfıyla ...... adına tapuya kayıt ve tesciline; 163 ada 10 nolu parselin kadastro tutanağının iptali ile tarla vasfıyla ...... adına tapuya kayıt ve tesciline; 168 ada 1 parsel nolu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 808.40 m2'lik, (C) harfi ile gösterilen 303,69 m2'lik ve (D) harfi ile gösterilen 7883,05 m2'lik kısımlarının kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline; 169 ada 3 parsel nolu taşınmazın (B) harfi ile gösterilen 3285,09 m2'lik kısmının kadastro tespitinin iptali ile tarla vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline, 169 ada 3 parsel nolu taşınmazın (C) harfi ile gösterilen kısmının, kadastro tespitinin iptali ile orman vasfı ile ...... adına tapuya kayıt ve tesciline, 168 ada 1 parsel nolu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 5219,20 m2 kısmının, kadastro tespitinin iptali ile zeytinlik vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline; 169 ada 3 parsel nolu taşınmazın (A) harfi ile gösterilen 5942,27 m2 kısmının, kadastro tespitinin iptali ile zeytinlik vasfı ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ...... tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek - 4. maddesi uyarınca 2/B madde alanlarında yapılan kadastro tesbitine itiraz niteliğindedir.Yörede, 11/05/1993 tarihinde ilân edilen 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması ile 29/07/2010 - 27/08/2010 tarihleri arasında ilân edilen 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastro çalışmaları vardır.Mahkemece, varılan sonuç, dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Şöyle ki; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 297. maddesinde "Hükmün Kapsam"ı düzenlenmiştir. 297/1-c bendinde hükmün "Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukukî sebepleri " içermesi gerektiği belirtilmiştir. Yukarıda anılan Kanun düzenlemesi gözetilmeksizin davacıların davalarının kabul edilip edilmediği veya red edilip edilmediği belirtilmeden hüküm kurulması bozma nedenidir.Ayrıca, mahkemece dava konusu 150 ada 1 nolu parsel, 163 ada 10 nolu parsel ve 169 ada 3 nolu parselin (B) kısmının niteliğinin değiştirilip zeytinlik ve tarla yapılması konusunda herhangi bir talep olmadığı nazara alınarak, taşınmazların "tespit gibi tesciline karar verilmesi gerekirken" HMK'nın 26. maddesinde yazılı taleple bağlılık ilkesi gözönünde bulundurulmaksızın, tarla ve zeytinlik vasfı ile ...... adına tesciline şeklinde hüküm kurulmuş olması da isabetsizdir.Keza, hükme esas alınan orman bilirkişi raporu 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi gereğince yapılan çalışmaların kesinleşen 2/B alanı içinde yapılıp yapılmadığını ve taşınmazların eylemli durumlarının belirlenmesi noktasında yetersizdir.Öte yandan, davacı gerçek kişinin tarafından, eldeki davanın, 3402 sayılı Kanunun Ek - 4. maddesi uyarınca düzenlenen tutanaklarının askı ilân süresi içinde açıldığı ve tutanakların kesinleşmediği görülmektedir. Ne var ki; dava dilekçesi incelendiğinde, davacı gerçek kişinin davasının kullanım kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de birlikte mi içerdiği anlaşılamamaktadır.Bu nedenle; davacı gerçek kişinin dava dilekçesi açıklattırılıp, davanın sadece kullanım kadastrosuna itiraza mı yoksa mülkiyete mi ilişkin olduğu belirlenmeli, davanın mülkiyete ilişkin olması halinde mahkemece davacı gerçek ikişinin açmış olduğu dava yönünden başkaca araştırma yapılmadan görevsizlik kararı verilmeli; davacı gerçek kişinin açmış olduğu davanın kullanım kadastrosuna itiraz olduğu belirlendiği takdirde ise, öncelikle 150 ada 1 parsel sayılı taşınmazda lehine şerh verilen ...........'ın davaya katılımı sağlanmalı, çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması kesinleşmiş olduğuna göre, mahkemece; orman kadastro tutanakları ile 2/B ve Ek 4. madde çalışmalarına ilişkin tutanak, belgeler ve haritalar ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ............. ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, dava konusu taşınmazın 2/B kapsamında kalan kısmı ile orman alanında kalan kısımları, kesinleşmiş orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde haritaları ile kullanım kadastro paftası ölçekleri denkleştirilip birbiri üzerine aplike edilerek, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastrosu ve aplikasyon hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları ile varsa aplikasyon haritasındaki sınır noktaları kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle çizilmek suretiyle belirlenmeli, dava konusu taşınmazın orman alanında kaldığının tesbiti halinde davacı ............. Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmeli, ancak, dava konusu taşınmazın 2/B alanında kaldığı belirlenirse, bu sefer, dava konusu taşınmazın eylemli durumunun tesbiti için orman ve ziraat bilirkişilerinden taşınmazın üzerinde bulunan ağaçların yaşları, cinsleri ve sayılarını net olarak belirten rapor alarak, taşınmazın 2/B alanında kalan kısmın eylemli orman olup olmadığı saptanmalı, taşınmazların eylemli orman olması halinde davacı ............. Yönetiminin davasının kabulüne karar verilmeli, davacı gerçek kişinin 168 ada 1 ve 169 ada 3 parsele yönelik açmış olduğu dava yönünden, taşınmazların eylemli orman olmadığı veya orman sınırları içinde kalmadığı anlaşıldığı takdirde, yapılacak keşifte yerel bilirkişi, tutanak tanıkları ve taraf tanıklarından taşınmazların, kimden kime kaldığı, kim veya kimler tarafından ne şekilde ve ne kadar süreyle kullanıldığı, kullananların zilyedliği kendi adına mı, yoksa başkası adına mı sürdürdüğü araştırılarak, sonucuna göre karar verilmelidir.Kabule göre de; mahkemece,dava konusu olmayan 169 ada 4 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslının olağan yollardan kesinleştirilmek üzere kadastro müdürlüğüne gönderilmesi gerekirken, bu yönde karar verilmemesi ve 101 ada 1, 110 ada 1 ve 2, 134 ada 1 ve 3, 141 ada 1, 150 ada 4, 9 ve 10, 149 ada 6, 146 ada 13, 148 ada 1, 167 ada 5, 159 ada 3, 157 ada 1, 158 ada 1, 150 ada 1 ve 163 ada 10 parsel sayılı taşınmazların kadastro tesbitlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken kadastro tutanaklarının iptaline karar verilmesi de doğru görülmemiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ......'nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 18/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.