Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1693 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 342 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTaraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar, ...... Mahallesinde 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde gereğince yapılan kadastro çalışmalarında 2045 ada 8 ve 10 parsellerin kullanıcısı olduklarını belirterek, bu parsellerin (yüzölçümlerinin) eksik tesbit edildiği iddiasıyla kadastro mahkemesine dava açmıştır. Yapılan keşiften sonra alınan bilirkişi raporunda, dava konusu taşınmazların (A) bölümünün Devlet .............ında, (B) bölümünün 911 nolu 2/B parselinde ve (C) bölümünün 910 nolu 2/B parseli içinde kaldığı belirtilmiştir.Kadastro Mahkemesince, davacıların dava konusu ettikleri taşınmazlarla ilgili olarak adlarına tutanak düzenlenmediği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilerek, dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine aktarılmış, görevli mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde halen arazi kadastrosu yapılmamıştır. 3116 sayılı Kanuna göre 1939 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra, 1744 sayılı Kanuna göre yapılan aplikasyon ve 2. madde uygulaması 07.07.1975 tarihinde ilân edilerek kesinleşmiştir. Bu işlemlerden sonra, yörede 3302 sayılı Kanun hükümlerine göre 2/B madde uygulaması 07/03/1988 tarihinde ilânı yapılıp kesinleşmiştir.1) Davacılar vekilinin taşınmazların (A) kısmına ilişkin temyiz itirazları yönünden;İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazların hükme esas alınan bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1299,79 m² yüzölçümlü bölümünün orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına göre davacılar vekilinin (A) kısmına ilişkin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün bu bölüme ilişkin kısmının onanmasına karar vermek gerekmiştir.2) Davacılar vekilinin taşınmazların (B) ve (C) kısımlarına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;Mahkemece, çekişmeli taşınmazların orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, ulaşılan sonuç, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Şöyle ki; dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kullanım kadastrosuna ilişkin olup mülkiyete ilişkin bir dava değildir. Ancak, dava konusu 910 ve 911 parsellerin lehine şerh sahipleri ...... mirasçıları, ........., ................, ............, ............., ..................., ..............., ............... ve ...............'e husumet yöneltilmeden dava açılması ve davaya devamla hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Taraf teşkili, davanın görülebilme koşullarından olup; mahkemece re'sen (kendiliğinden) yapılması gereken işlemlerdendir. O halde, çekişmeli 910 ve 911 parsel sayılı taşınmazların tapu kaydında şerh sahipleri ....... mirasçıları, ........., ................, ............, ............., ..................., ..............., ........ ve .........'ün davaya katılımı sağlanarak husumet yaygınlaştırılmalı, tarafların ileri sürecekleri delilleri toplandıktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmelidir.SONUÇ: 1) Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin taşınmazların (A) kısmına ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile bilirkişi raporlarında (A) harfi ile işaretli bölüme ilişkin hükmün ONANMASINA, 2) İkinci bentde açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin taşınmazların (B) ve (C) kısmlarına ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile bilirkişi raporlarında (B) ve (C) harfi ile işaretli bölüme ilişkin olarak hükmün BOZULMASINA 18/03/2015 günü oybirliğiyle karar verildi.